Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Sapması

Yves Simon

Duygu Sapması Sözleri ve Alıntıları

Duygu Sapması sözleri ve alıntılarını, Duygu Sapması kitap alıntılarını, Duygu Sapması en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatlarının dar bir yolun, bir orta yolun üzerine kurulmuş olduğunu hissediyorlar; gelip geçicisinden bile olsa, taşkınlığı, çılgınlığı andıran her şeyin, yasak değil, daha kötüsü, olanaksız olduğu bir yolun üstüne...
Yetişkinler hayal kurduklarını bilirler, çocuklarsa kurdukları hayallere inanırlar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Ateşkesler savaşları asla bitirmez; savaşlar kafalarda sürüp gider.
Sayfa 204Kitabı okudu
Çocuklar, ayrılmış olanları bir araya getirmeyi bilirler...
Sayfa 181Kitabı okudu
Yazgımız, daha doğrusu amacımız, içimiz ısınsın diye birbirimize sokulmak değil, tam tersi başladığımız yerden uzaklaşmak. Düşünce yoluyla, hayal gücüyle, yürüyerek: ne yapalım edelim, hayatın günün birinde bizi koyduğu yerde kalmayalım.
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Aslında varoluşun içinde o kadar az evren var ki.
Sayfa 6 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Erkekler taşınmak istemezler. Yalnızca götürülmek isterler. Rüzgâr ve fırtınalar götürsün onları. En uzaktaki kırağı ve buzlara ulaşmak, soluk almayı kesmek, ama ölmemek, soğuğun hemen dibinde durmak isterler.
Sayfa 151 - undefinedKitabı okudu
Bayan Dior’a “Ölüm üzerine asla yeterince kafa yormuyoruz,” dedim “Hayat bu haliyle de burnumuzdan getiriyor zaten,” dedi.
Suskun bir telefonun karşısında acı çekmenin ne olduğunu bilmem. Sizi beklemiyorum. Ama, ne zaman ölmek isteyip de aynaya baksam, karşıma çıkan hep sizin yüzünüz. Size duyduğum aşk, aşk değil. Kaybedilmiş bir savaş.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
“Sen ilk gördüğümde“ dedi Marianne, “hayatımı bağlayacağım bir erkek hayalinden kesinkes vazgeçeceğimi, gelecekte karşıma çıkacak insanlarla, bu kozu gitgide daha az ortaya süreceğimi anladım. Yaşlanmanın, yeniliklere yer verilmeyen yokluğu göz önüne almak olduğunu anlıyorum.“
Sayfa 151Kitabı okudu
Hayatımın deniz dünyasında sona ermesini isterdim; bir göçmen kuşun beni zarafetle bir dalganın doruğuna bırakmasını; kuşun geri dönmemek üzere uzaklaşmasını seyreder, bir yandan da, bütün hayatımı baştan yaşamak zorunda kalmadan yalnızlığıma kavuştuğumu düşünürdüm.
Sayfa 131Kitabı okudu
“Keşke gitsek...” “Nereye?” “Nereye olursa... Başka bir yere. Buradan kopsak...” “Peki, neye bağlanacağız sonra?” “Her şeye. Hayata, dünyaya, yürüyen insanlara, rüzgara, gökyüzüne, soğuğa, denize...”
Sayfa 112Kitabı okudu
Kimdir, nerededir bu sokak tanrısı; yarım kalmış, katledilmiş, soğuktan donmuş, ağzı çarpılmış, teni solmuş insanların gelmesini bekleyerek gizli köşelere süzülen gece yürüyüşçüsü. Gerçek yalnızlığı, kararına varılmış, sessiz, sözsüz, bakışsız yalnızlığı tanımak için kentin labirentlerinde kaybolmak, saklanmak, yürümek, bir hapishanenin pis duvarlarından ibaret, sefil bir otele gitmek gerek diyecek mi? Duvarlar… İçinde her şeyin yokluğa karıştığı bir tarihin küçük bir zaman diliminin zor bir geçiş olduğunu mu söyleyecek, yoksa her birimize bir çölün girişine doğru kaçıp birbirimizi doğru yürümeye başlamamızı mı emredecek; kafamızda bir kişiye, tek bir kişiye rastlama düşüncesiyle, yüzünü görmek için aşılacak boşluk, o kişinin yüzünün ta kendisi mi olacak? Çünkü bir hayalle doldurmak. Tek bir hayalle
Sayfa 149Kitabı okudu
aşk...
Gene de aşk bir tür küstahlık, gasp, birtakım dünyaları yıkma pahasına başka dünyaların oluşmasını sağlayan kutsal bir güç
Sayfa 144Kitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.