“İşte bizim gibi kölelerin değeri sonunda bu kadar! İster padişahı büyüt, ister şehzadelerini! İster onların uğruna başını cellatlara teslim et! Sonunda bir zamanlar köle alındığını, aslının köle olduğunu hatırlıyorsun.”
Gözdesinin kırmızı rengi çok sevdiğini biliyordu. Şu güne kadar böyle bir kırmızı görmüş değildi, şehzadenin üzerindeki nesne yorgan gibi değil kanatlanıp uçacak bir cennet kuşu gibi duruyordu.
“İşte o gelincik kırmızısıyla bezeli dağlar benim dağlarım! O renk benim rengim! Ben o kırmızı rengin kendisiyim! O renk annem, babam, ablam, memleketim, dilim, şarkılarım ve her şeyim. Gözlerimden ve yüreğimden söküp alınamayan her şeyim...