Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri Gönderileri
Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri kitaplarını, Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri sözleri ve alıntılarını, Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri yazarlarını, Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kaçmaya çalışmak, yakalanınca başlarına gelebilecek katmerli felaketleri bildikleri halde buna yeltenmek, bir esaretin umutsuzluk derecesiyle orantılı görünmektedir. Heberer de kaçmayı dener. Kahire'den İskenderiye'ye vardıklarında yeniden hapishanelerine yerleşirler. Buradan kurtulmak için duvardaki taşları sivri tahta parçalarıyla gevşetmeye başlarlar. Hayli kalın olan duvarda birkaç gece uğraşıp didinerek bir delik açmayı başarırlar. Hatta duvarın öte tarafındaki aydınlığı bile görürler. Sabaha karşı deliğin nereye açıldığını gördüklerinde hayal kırıklıkları çok büyük olur: bir Yahudi'nin avlusuna! Hemen başlarına daha büyük bir bela açmamak için taşları usul usul yerleştirirler.
Sayfa 275Kitabı okuyor
Ne kadar itaat ve hürmetin varsa o kadar büyüksün.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 413Kitabı okuyor
Bütün izzet, ululuk hepsi Allah'ındır., Allah'dan başka kimsenin kapısında izzet, ululuk, fazilet yoktur. Hepsi Allah'ın kapısındadır. O'na dayanalım, O'ndan ayrılmayalım. O'na yalvaralım, çok kusurumuz var. "Affet Ya Rabbi!" diyelim. Ondan başka kimse affedemez.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 409Kitabı okuyor
Ben namaz kıldım elbette Allah kabul edecek demek olmaz. Kabul etmek Allah'ın elindedir, memnun edersek, kabul eder. Onu memnun etmekte Habibinin sünnetlerine sarılmakla olur.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 398Kitabı okuyor
Efendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurdu:
"Ey kalpleri çeviren Allahım! Benim kalbimi senin dinin üzere sabit kıl. Ey kalpleri çeviren Allahım! Bizim kalplerimizi senin itaatine çevir."
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 387Kitabı okuyor
Yemek yaparken, bulaşık yıkarken ev işleri yaparken hep zikredelim. Elimiz işte, dilimiz (gönlümüz) eşte (dostumuz olan Mevla’da) olsun.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 383Kitabı okuyor
Zikirde iki sır var:
1) Yalvarmak: Ya Rabbi! ben seni zikretmeyi beceremiyorum, sen becerttir....
2) Korkmak: "Ben kim oluyorum ki, acaba benim zikrim kabul olur mu bakalım" diye korkman lazım. Sadere zikir yetmiyor. Cenabı Hak zikrin yanında tazarru ve havfi şart koşuyor.
Zikir ile beraber bana boyun eğmeniz ve ihtiyacınızı arz etmeniz lazım. "Acaba benim gibi bır adamın zikri kabul olur mu?" diye korkmanız lazımdır.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 380Kitabı okuyor
Çok büyük bir lütfu ilahi içindeyiz. Seni birisi çarşaflı olarak görse bu tam müslümandır diyor.
Bir erkeği de sakallı, cübbeli görseler bu tam müslümandır diye düşünür. Cübbe, şalvar, sarık, çarşaf ne büyük İslâm nişanı. Milletin seni beğenmesi için bu nişan kaybedilir mi? Millet beni beğenmeyecek diye çarşaf giymiyorsun, erkeklerde sakal bırakmıyor. Milletin beğenmesinden ne çıkar? Cenneti yok ki seni beğenip cennete koysunar, cehennemi yok ki sana kızıpta seni cehennerre atsınlar.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 375Kitabı okuyor
Akıllı kişi dünyada korkan, akılsız kişi ise ahirette korkandır.
Nefesi içeri alınca "hu" demiş oluyoruz, nefes dışarı verince yine "hu" demiş oluyoruz. Nefes alıp vermekle Allahu Teâlâ'nın ismini okumuş oluyoruz. Nefes almadan yaşamak yok. Bütün dünyayı sana verseler. Beş dakika nefes almadan duramızsın. Nefes alıp vermekle hazır, ismini okumuş oluyoruz, kendinide hatırlayalım. Hu'nun kendisiyle bedenlerimiz diri, manası ile ruhlarımız diri oluyor. Biz hazır ismini okumuş iken mânâsını da duşünürsek hayvanlardan hatta bir çok insanlardan farkımız olur. Bu nimet, nerede bulunur!
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 372Kitabı okuyor
Cenabı Hak bize, ben nefsinizi ezerim buyurmuyor, "siz nefsinizi ezin ben size yardım ederim" buyuruyor. Nefis ne ile ezilir? Sünneti seniyyeye ittibadır ile şeriat ve tarikatı tatbik etmekle ezilir. Sünneti seniyye, şeriat ve tarikat hiç, nefsin işine gelmez. Bunlardan birine çalışmak nefsin yuvasını alt üst eder. Cihad edin gevşek olmayın. Şeriattan bir şeyi noksan bırakmayın.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 371Kitabı okuyor
Tarikattan maksad; itikatta yakîn (şüphesizlik), ibadette yusu (kolaylık) hâsıl eder. Evvelce namaza durduğun vakit ağır geliyordu, bu ne kadar ağır diyordun. Sonra devam ede ede o çetinlik kolaylığa dönüyor. Bu defa da bu namaz bіtmese, ibadet bitmese diyorsun. Tarikat insana bunu kazandırır ve kalpte sevgi hasıl oluyor. Yoksa Mevla ile insan arasında hiç bir alaka yoktur. Lakin zikrullah'a devam ettikçe kalp de Allaha karşı alaka ve münasebet hasıl oluyor. Alaka ve münasebet arttıkça kalpte sevgi de artıyor. Sevgi kalbi kapladığı vakit fenafillah olur. Tembellikle bir yere gidilmez. Tembellik çok var. Sohbet ettiğimiz vakit bu tembellik gidiyor sonra yavaş yavaş yine topluyor.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 369Kitabı okuyor
Kur'an ehli olmaktan daha büyük devlet yok!
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Hepiniz Allah'ın ipine, sarılınız. Cenabı Hak Kuran'a ip diyor, niçin? Dünya bir kuyudur, dünyaya her gelen o kuyunun dibindedir, çıkmak için merdiven ve basamak yok, oradan çıkmak mümkün değil. Ancak yukarıdan bir ip uzatılacak, kuyunun dibindeki adam o ipe yapışacak, ipi evvela beline dolayacak, elleri ile de yapışacak gerekirse azı dişleri ile de ısıracak, o zaman kuyunun dibindeki adamı çeker alırız. Eğer ipe böyle yapışmazsa onu yukarı çıkaramayız. İp yukarı gelir, adam ise kuyunun dilinde kalır, Allahü Teâlâ'nın ipe sarılın demesi de böyledir. Cenabı Hak bize ana ve babamızdan çok acıdığı için ip(Kur'an) indirdi, buna sarılırsanız sizi dünya kuyusundan çekip alacağım ve cennetime koyacağım, buyuruyor. Eğer tv, radyo, gazete, şarkı türkü, filmlere sarılırsan o ip seni çekmez. O zaman suç kimin olur? Senin olur. İpe sarılalım, sarılanı çeker, sarılmayanı çekmez..
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 356Kitabı okuyor
Kim Allah'ın zikrinden boş kalırsa şeytan ona musallat oluyor. Yumurtanın beyazı sarısını kapladığı gibi şeytanda onu kaplıyor.
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Sayfa 354Kitabı okuyor