“O, ashâbına her şeyi öğretmişti; onlar, O’nu sevmeyi bile O’ndan öğrenmişlerdi.” Bu kitabımın yeri çok ayrı oldu Efendimiz’i (SAV) nasıl sevmeliyiz, bu sevgi nasıl ve ne ölçüde olmalı bunu tabii ki Efendimiz’in elinde yetişmiş o kutlu ve mübarek nesil olan Sahabe neslinden öğrenebiliriz. Ve Efendimizi gerçek anlamda ancak O’nu çok iyi tanıyarak, hayatımızın her alanında O’nu rehber edinerek ve O’nun yolundan giderek sevebiliriz. Çünkü sevmenin en önemli yolu tanımaktan geçer. Şu günlerde okunacak, aslında her an okunması gereken muazzam bir eser. Hani derslerde aşırı zorlandığın bir konu olur, bi hoca gelir tereyağından kıl çeker gibi, nazik, sakin, sindire sindire, ilmek ilmek işleyerek normal bir konu gibi anlatır ya, hadi ya bu muymuş dersiniz ya hani, öyle bir anlatım. Hele ki anlatılan bu kadar muazzam, kelimelerin anlatmaya kifayetsiz, yetersiz kaldığı biri olunca. Okudukça daha bir ürperti veren şahane bir kitap. Karşılıksız sevmenin belki de en nadide örneklerinden biri. Canlarından, ailesinden, sevdiklerinden uğruna hepsini feda edercesine sevmek... Sevmek, hiç bu kadar güzel olmamıştı, onunla vücut bulmuştu adeta, sevilen bu kadar güzel olunca... Bir daha böylesi olur muydu? Belki de imkansızdı diye bu kadar güzeldi... Verilen örnekler, o dönemin nasıl bulunmaz, tekrarı mümkün olmayan ve yeryüzünün belki de en şanslı insanları ki onlara özenmemek içten bile değil, eserin ehemmiyetini gözler önüne sermekte...