Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efsuncu Baba - Gönül Bir Yel Değirmenidir

Hüseyin Rahmi Gürpınar

En Yeni Efsuncu Baba - Gönül Bir Yel Değirmenidir Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Efsuncu Baba - Gönül Bir Yel Değirmenidir sözleri ve alıntılarını, en yeni Efsuncu Baba - Gönül Bir Yel Değirmenidir kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dünya henüz büyük komik Moliere asrından üç adım ileri gitmedi. Daima üstadın ebedî komedyaları tekerrür* edip duruyor. Yalnız sahnenin dekorları değişti. Tarzlar başkalaştı. Beşerin tıyneti* hep o tıynet… Eşirra* daha kurnazlaştı. Birbirini ızrar* ilerledi. Fenalık büyüdü.
Sayfa 120 - tekerrür: tekrar etme tıynet: yaradılış, huy, maya eşirra: çok kötü insanlar ızrar: zarar verme, zarara uğratmaKitabı okudu
Henüz çoğumuz hayatın künhünü anlayamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirimizden keramet bekleyen, vahiyata* kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.
Sayfa 120 - vahiyat: saçmalıkKitabı okudu
Reklam
Bilir misiniz etrafımızda Enverî tipine benzeyen ne kadar çok insan vardır. Ve bunlar berikinden daha tehlikelidirler. Çünkü Enverî budalalağıyla maruftu. Ötekiler tabiaten ona benzeyip de akıllı görünenlerdir. Üzerlerindeki yaldızı kazıyınca alttan mükemmel birer Ebulfazl Enverî çıkar. İşte hep bizim, bütün insanların felaketimizin esası budur. Eğer hakikat böyle olmasa dünyada ne bi Napolyon zuhur edebilirdi ne de kendini Türklük ve İslamiyet’i kurtarmaya memur bilen Enver Paşa Tahlise* uğraştığı Türklüğü büsbütün harap etti. Bu zafersiz kahramanın kefenlendirmeden gömdürdüğü insanların hesabını eğer Cenab-ı Hak ondan soracaksa aman ya Rabbi… Sormayacaksa şöyle böyle günahları işlemekten hiç korkmayalım. Enver, son nefesine kadar kendini pek büyük bir işle mübeşşer* bildi. Mükerrer ve müthiş muvaffakiyetsizlikleri onun nefsine olan itimadını kırdıramadı. Siyasi ve askerî maharetinin son iflası felaketinde İstanbul’dan ceraim-i âdiyye* erbabı gibi nah kuyruk firar etti. Hamiyeti* onu diğer bir İslam beldesine koşturdu. Hiçbir millet ve hükümdarın eser-i tevcihi* olmayarak kendi kendine ihraz* ettiği rütbelerin şereflerini haris ruhu için hiçbir vakit kâfi göremedi. Yükselmek, bulutların üzerinde taht kurmak istiyordu. Yaveri-i tali* ve iktidarıyla çıkamadığı bu en son makama bir Bolşevik kurşunu onu uçurdu. Merhum zannetti ki cihanı yenmek, Abdülhamit’i korkutmak kadar kolaydır.
Sayfa 119 - tahlis: kurtarma mübeşşer: müjdelenmiş ceraim-i adiyye: adi suçlar hamiyet: yurdunu, milletini koruma gayreti, millî şeref, haysiyet eser-i tevcih: ilgi gösterme, layık görme, takdir etme ihraz: elde etme, erişme yaver-i tali: şansının yaver gitmesiKitabı okudu
Her ferdi hatta her cemaati hoşlandığı yem ile avlarlar. Keyfiyet, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektedir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Kim diyor ki İsrail evlatları bugün yeryüzünde millet-i hâkime değildir. Eski ve yeni dünyada en nafiz* ve kuvvetli sözlerin hangi dudaklardan çıktığını ve en ustalıklı entrikaların hangi fabrikaların mamulatı* olduğunu fark edenler hakikati sezmiş olurlar.
Sayfa 119 - nafiz: içe işleyen, etkili, nüfuzlu mamulat: ürünlerKitabı okudu
Bütün dünyaca fikren o kadar tehlikeli bir devredeyiz ki esmayı üstüme sıçratmamak için bahsi derinleştirmekten kaçıyorum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Muharebe ahlakı bozdu. Bütün insaniyeti felsefe ve irfanen birçok seneler geriletti.
Sayfa 118Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.