Yaşadıkça anlarız ki ne yapmak istiyorsak,ne yapabileceksek şimdiden başlamalıyız.Ancak şimdiye hakimiz.Hayat birbirinin peşi sıra geçen şimdilerin yekunudur.
“Kitabın zararsız ve sadık bir dost olduğu çok söylenmiştir.
Kitaplar dost mudurlar?
Elbette.
Sadık mıdırlar?
Belki.
Zararsız mıdırlar?
Asla.
Bilmem hangi İngiliz demiştirki, "Her zaman size itaat ederler, her sorduğunuza cevap verirler, yalan söylemezler, aleyhinize dedikodu yapmazlar, ödünç para istemezler, dilediğiniz zaman susarlar, çağırdığınız zaman gelirler. Kitaplar eşsiz birer dostturlar."
Fakat en iyi kitapların bile bazı fenalıklarını aynı hararetle saymak mümkündür.
Evvelâ hepsi az çok müstebittirler.
Söyledikleri şeyin yegâne hakikat olduğunda ısrar ederler. Bir kitabı okurken içinizden ona itiraz ederseniz belki susar, cevap vermez, fakat sizin fikirlerinizi kabul de etmez. İtirazınızın kıymeti ne kadar yüksek olursa olsun, tesiri sabit kalır: Hiç tenkitlerinizin kılıcı okuduğunuz kitabın bir satırını bile ikiye biçemez. Dostunuz o kadar inatçıdır ki, on asır sonra okunsa hep aynı iddiaları tekrar edecektir. Bunun için ona itiraz etmek nafile, fakat size telkine çalıştığı fikirleri kabul etmek de tehlikelidir. Çünkü aksi de pek doğru olabilir. Bu dostla çok ihtiyatlı konuşmak lâzımdır. Adeta her cümlesini okuduktan sonra, içinizde "acaba?" sualinin temsil ettiği bir şüphe kalkanı kullanmalısınız.”