Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Yeni Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler sözleri ve alıntılarını, en yeni Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cumhuriyet bir halk hareketidir, denir. Devrimler devirerek ilerleyen dev adımlardır, denir ders kitaplarında 1945'e kadar.
Sayfa 37 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
1980'lerde boşanmadan söz edilir ders kitaplarında, denir ki, "Boşanmak çok acı ve zordur, iyi huylu ve çalışkan çocuklar buna bir çözüm bulabilir." Derslerine çok çalışarak çözüm bulabileceğine ilişkin örnekler vardır, ki çocukta psikolojik rahatsızlıklara yol açacak kadar etkisi olabilecek örneklerdir bunlar. Oysa 1930'larda boşanmadan yine söz edilir ders kitabında ve denir ki, "Bir kadın kocasından hoşnut değildir, ikide bir ondan hakaret görüyordur, böyle bir adamla birlikte ömür sürmesini istemeyen bu kadın hukuk mahkemesine başvurabilir." deniyor. Orada istenmeyen ilişkilerin, illaki evlilik bağı diye tutturulmasının zorunlu olmadığının örneğini görüyoruz.
Sayfa 35 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Reklam
Ders kitaplarında, özellikle 1950'lerde, gerçekten çok haksız örnekler var. Kız çocuk istenmeyen çocuktur. Bir ailenin ikiz çocuğu olur ve bir çocuk istenmez, çünkü kız çocuk savaşamaz, böyle anlatılır 2. sınıf kız çocuğunun ağzından. Böylesi bir anlayıştan dolayısı Türkiye'de kadının insan haklarına yönelik bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 34 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Oysa 1937'de köylü çocuk anasına der ki "Ana bana at al". Yani kadın oğluna at alabilir veya çocuk annesinden at almasını isteyebilir. Oysa bundan sonraki yıllarda özellikle 1980'lerdeki örneklerde "Ana bana hırka ör, baba bana yün al" denir. Yani 1980'lerin eğitimcileri anaya yün dahi aldırtmaz. Yünü dahi babaya aldırtır ve böyle bir anlayışın doğal sonucu olarak ta mülkiyet şöyle aktarılır ders kitaplarında bu 1988 ilkokul 3. sınıf kitabından bir alıntıdır ilk okuma kitabından. "Dedem babama bir at almış çok hızlı gitsin diye, babam bana bir otomobil alacak daha hızlı gitsin diye,ben oğluma bir uçak alacağım göklerde uçsun diye". Ve yine göklerde erkek çocuk uçurulurken kız çocukları ise şöyle anlatılır denir ki, "Kaya ile Ali sürücü, Mehmet trafik polisi oldu. Oya ve Ayşe yaya oldu." diye tanımlanır yani erkekler göklerde uçarken kızlar yaya olarak tanımlanır.
Sayfa 34 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Alfabenin 28 harfi ile yapılan manzumede kadınlara 9 isim erkeklere 19 isim ayrılmış. Uzun olduğu için size okumayacağım, sadece ana özelliklerini vereceğim. Buradaki kadınlara uygun görülen nitelikler şöyle, Duygu terzi olacak aklı dikişte, Hale nazlı bir kız ne konuşur ne güler, Işık'sa yumuşacık nazlı ve şirin bir kız pek çabuk hastalanır hiç zora gelmez, Jale süsüne düşkün modadan ayrılmaz, bakın modadan ayrılmayan çocuk 2. sınıf çocuğu, onun kadar süslenen bulunmaz, hem beceriklidir el işine yakışır, Nazlı küçük ama işe yarıyor ortalık süpürüyor, toz örümcek alıyor. Sonuç olarak kızların ortak nitelikleri, yumuşacık, nazlı, zayıf, zora gelmeyen, şirin, süsüne düşkün ve becerikli olmaları. Erkekler ise şöyle; hesaplı, güçlü, akıllı, yetenekli, kahraman, açıkgöz. Bakın bu erkeklere uygun görülen mesleklerde kısaca şöyle; erkekler yazar, kaptan, bankacı, sporcu, mühendis, ressam, oyuncu, subay, müzisyen vs. her türlü meslek erkeklere açık bu manzumede. Oysa kızlar için ev kadınlığını saymazsak terzilik sadece meslek olarak gösterilmiştir. Oysa yine ben 1945 öncesinden örnek vermek istiyorum. Gazete satan kadından dahi söz edilir, ki 1930'larda gazete satan kaç kadın vardı acaba? Tek tek örnekler toplumun önüne gerçekten örnek olarak konulur o yıllarda.
Sayfa 33 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
1935'ye 5. sınıf okuma kitabında "Biz esnaf takımız severiz işi, çalışır yaşarız erkekle dişi, aramızda yoktur tembel bir kişi, ulusun özüyüz biz, şansımız var." diye tanımlanır, üreten insanlar. Bu dörtlük 1952'de yine aynı okuma kitabında şöyle değiştirilir. "Biz esnaf takımıyız severiz işi, çalışkan gayretli birer er kişi". Çalışan gayretli kadın ve erkekten er kişiye doğru bir gidiş söz konusudur.
Sayfa 33 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Reklam
İki dönemden söz ettim. İki dönemin iki özellikle önemli insan tipi karşımıza çıkıyor ders kitaplarında. Bunlardan birincisi 1935'de okuma kitabında gördüğümüz "Ali'nin Adamları" adlı okuma parçasından örnek vereceğim. Diğeri de 2000'li yıllarda 1999'a kadar okutulan bir Hayat Bilgisi kitabından. Şimdi küçük Ali'nin Adamları şöyle
Sayfa 32 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Ders kitaplarında ailenin yaşayışında kadına sorumluluk düşer. "Yuvayı yapan dişi kuştur" atasözüne özellikle vurgu yapılır ki burada dişi kuşun içgüdüsel olarak yaptığını bizim eğitimcilerimiz bilinçli olarak çocuklara yaptırmaktalar ne yazık ki
Sayfa 31 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Lütfen bütün Milli Eğitim mensuplarının dikkatini dikkatini çekmek istiyorum. Kadınları artık önlükle göstermesinler ders kitaplarında. Kadınlar bu üniformadan kurtulsunlar. 1928-1945 yılları arasında ders kitaplarında kadınlar üniformayla tanımlanmıyorlar. Çünkü bu yıllarda bağımsız, kişilikli, bilgili, kendine güvenli bir kadın imgesi ön plana
Sayfa 30 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
1928'lerde özellikle aile içi dayanışmanın önemine vurgu yapılıyor. Mesela bir çocuk şöyle anlatıyor, 4. sınıf Yurt Bilgisi kitabından alındı bu. Şu annemi görüyor ve anlıyorum ki hiçbir işte babamı yalnız bırakmıyor, galiba babam ve annem arasında sıkı bir dayanışma var. Annem ve babam bu evin temel taşı. Bu tanımlama 1945'ten sonra baba evin direğidir mesut etmek ereğidir biçimine dönüşüyor. Yani esas olarak baba evin direği oluyor. Anneler ise evin direği olmaktan çıkarılıyor.
Sayfa 29 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.