Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler Sözleri ve Alıntıları

Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler sözleri ve alıntılarını, Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler kitap alıntılarını, Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aile, geleneksel cinsiyete dayalı rollerin var olduğu, yeniden üretildiği ve pekiştirildiği kurumların başında gelmektedir. Erkeğe verilen aile reisliği görevi kız çocukların ve kadınların toplumsal konumlarını büyük oranda belirlemektedir. Geleneksel toplumsal yapı içinde kız ve erkek çocuklara yönelik beklentiler, yetersiz sosyal destek mekanizmaları kız çocukların gelecekteki rollerini de etkilemekte ve onları kısıtlamaktadır. Oysa, çağdaş insan hakları kavrayışı, tüm insanların özgür doğdukları, eşit haklara sahip oldukları ve ayrımcılığın kabul edilemezliği temelinde yükselmektedir.
V, Can MatbaacılıkKitabı okudu
1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun ile kadının hukuksal haklarına sahip olması sağlanmıştır. Bu hızlı ve çağdaş değişim ile erkeğin çok kadınla evliliği önlenmiştir. Bu kanun ile erkek, tek kadınla ve resmi bir nikah ile evlenmek durumunda kalmıştır. Yine bu yasa ile kadına, kocasından ayrılma hakkı da verilmiştir. Evlilikte yaş sınırı getirilmiştir. Karşılıklı rıza ile evliliğin kurulması öngörülmüştür. Miras konusunda kadının erkekle eşit hakkı sağlanmıştır. Tanıklıkta cinsiyet farkı önlenmiştir.
Sayfa 19 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Reklam
1980'lerde boşanmadan söz edilir ders kitaplarında, denir ki, "Boşanmak çok acı ve zordur, iyi huylu ve çalışkan çocuklar buna bir çözüm bulabilir." Derslerine çok çalışarak çözüm bulabileceğine ilişkin örnekler vardır, ki çocukta psikolojik rahatsızlıklara yol açacak kadar etkisi olabilecek örneklerdir bunlar. Oysa 1930'larda boşanmadan yine söz edilir ders kitabında ve denir ki, "Bir kadın kocasından hoşnut değildir, ikide bir ondan hakaret görüyordur, böyle bir adamla birlikte ömür sürmesini istemeyen bu kadın hukuk mahkemesine başvurabilir." deniyor. Orada istenmeyen ilişkilerin, illaki evlilik bağı diye tutturulmasının zorunlu olmadığının örneğini görüyoruz.
Sayfa 35 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Ders kitaplarında, özellikle 1950'lerde, gerçekten çok haksız örnekler var. Kız çocuk istenmeyen çocuktur. Bir ailenin ikiz çocuğu olur ve bir çocuk istenmez, çünkü kız çocuk savaşamaz, böyle anlatılır 2. sınıf kız çocuğunun ağzından. Böylesi bir anlayıştan dolayısı Türkiye'de kadının insan haklarına yönelik bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 34 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
İki dönemden söz ettim. İki dönemin iki özellikle önemli insan tipi karşımıza çıkıyor ders kitaplarında. Bunlardan birincisi 1935'de okuma kitabında gördüğümüz "Ali'nin Adamları" adlı okuma parçasından örnek vereceğim. Diğeri de 2000'li yıllarda 1999'a kadar okutulan bir Hayat Bilgisi kitabından. Şimdi küçük Ali'nin Adamları şöyle
Sayfa 32 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Bir sosyal toplum, aynı amaca, bütün kadınlar ve erkekleriyle beraber yürümezse, ilerlemesine ve çağdaşlaşmasına bilimsel ve teknik olarak olanak yoktur.
Sayfa 23 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Reklam
Bir sosyal toplum, cinsinden yalnız birinin çağdaş gerekleri kazanmasıyla yetinirse, o sosyal toplumun yarıdan fazlası güçsüzlük içinde kalır. Bir ulus ilerlemek ve çağdaşlaşmak isterse, özellikle bu noktayı esas olarak kabul etmek zorundadır. Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının nedeni, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlik ve kusurdan ileri gelmektedir. Yaşamak demek, faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer organı hareketsiz olursa o sosyal toplum felçtir.
Sayfa 23 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Cumhuriyet bir halk hareketidir, denir. Devrimler devirerek ilerleyen dev adımlardır, denir ders kitaplarında 1945'e kadar.
Sayfa 37 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Oysa 1937'de köylü çocuk anasına der ki "Ana bana at al". Yani kadın oğluna at alabilir veya çocuk annesinden at almasını isteyebilir. Oysa bundan sonraki yıllarda özellikle 1980'lerdeki örneklerde "Ana bana hırka ör, baba bana yün al" denir. Yani 1980'lerin eğitimcileri anaya yün dahi aldırtmaz. Yünü dahi babaya aldırtır ve böyle bir anlayışın doğal sonucu olarak ta mülkiyet şöyle aktarılır ders kitaplarında bu 1988 ilkokul 3. sınıf kitabından bir alıntıdır ilk okuma kitabından. "Dedem babama bir at almış çok hızlı gitsin diye, babam bana bir otomobil alacak daha hızlı gitsin diye,ben oğluma bir uçak alacağım göklerde uçsun diye". Ve yine göklerde erkek çocuk uçurulurken kız çocukları ise şöyle anlatılır denir ki, "Kaya ile Ali sürücü, Mehmet trafik polisi oldu. Oya ve Ayşe yaya oldu." diye tanımlanır yani erkekler göklerde uçarken kızlar yaya olarak tanımlanır.
Sayfa 34 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
Müfredat ve eğitim malzemeleri toplumsal cinsiyet konusunda ön yargılıdır. Kız çocuklarının ve kadınların ihtiyaçlarına nadiren duyarlıdır. Bu durum kadının toplumdaki tam ve eşit ortaklığını inkar eden geleneksel kadın ve erkek rollerini pekiştirir. Bu tür eğitim kız çocuklarının özgüvenini geliştirmesine izin vermez ve kadın erkek arasında zaten
Sayfa 5 - Can MatbaacılıkKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.