Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ehl-i Sünnet'in İman Esasları

Muhammed B. Salih El-Useymîn

Ehl-i Sünnet'in İman Esasları Gönderileri

Ehl-i Sünnet'in İman Esasları kitaplarını, Ehl-i Sünnet'in İman Esasları sözleri ve alıntılarını, Ehl-i Sünnet'in İman Esasları yazarlarını, Ehl-i Sünnet'in İman Esasları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ehli Sünnet vel-Cemaatin iman esasları, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin meşhur Cibril hadisinde haber verdiği şekilde altı esasa iman etmek ve onlan tasdik etmek diye özetlenebilir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu konuda kendisine soru sormak üzere gelen Cibril aleyhi's-selam in imanın mahiyetiyle ilgili sorusuna şöyle cevap vermiştir. "(Iman) Allah'a, meleklerine, kitaplanna, peygamberlerine, ähiret gününe inanman ve hayrıyla şeriyle kadere iman etmendir. Sahih Hadis - Buhari, Müslim ve diğerleri Ebû Hureyre radiyallahu anh'den. Buna göre iman bu alti temel üzerinde yükselir. Bu temellerden birisi yıkılacak olursa, kişinin imanı ortadan kalkar. Çünkü o kimse imanın esaslanndan birisini yitirmiştir. Nasıl ki bir yapı ancak temelleri uzerinde yükselip ayakta kalabiliyorsa, iman da ancak temel esasları üzerinde yükselip ayakta kalır. İşte bu hususlar imanın rükünleri yani temel esaslandır. Bütün bu esaslara iman, Kitap ve Sünnetin gösterdiği biçimde gerçekleşmedikçe iman tamam olmadığı gibi, bunlardan birisini inkär eden bir kişi de mu'min olmaz. Elinizdeki bu eser, imanın bu altı temel esasından delilleriyle bahsetmekte, Ehl-i Sünnet vel-Cemaatin bu esaslara ilişkin görüşlerine yer vermektedir.
Sayfa 11 - Ümmülkurra
Günahına bahane ve gerekçe olarak kaderi gösteren günahkâra deriz ki: Niçin Allah'ın senin hakkında itaati yazdığını takdir ederek O' 'na itaat etmiyorsun? Çünkü senden fiil sâdır olmadan önce, takdir edileni bilmeme noktasında itaat ile günah arasında hiçbir fark yoktur. İşte bu nedenle Peygamber ( sallallahu aleyhi vesellem) ashâbına şunu haber verdiğinde " Herkesin cennet ve cehennemde kalacağı yeri yazılmıştır." Sahâbîler dediler ki: 'Öyleyse ameli bırakıp kaderin arkasına sığınalım mı? 'Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdiler: Hayır! Siz çalışınız ( amel ediniz). Çünkü herkes ne için yaratılmış ise, o ona kolaylaştırılacaktır." ( Yani onu yapmaya kolaylık bulacaktır.)
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Allah'u Teâlânın iradesinin 2 kısım olduğuna inanırız. 1.Kevni İrade: Allah'ın bu irade ile istemiş olduğu şey mutlaka olur. İstediğinin sevdiği bir şey olması gerekmez. "Eğer Allah sizi azdırmak istiyorsa ben size öğüt vermek istesem de, öğüdüm size fayda vermez. Çünkü O sizin Rabbinizdir.(Hud/34) 2. Şer'i İrade: Bunda ise murad edilenin mutlaka olması gerekmez. Fakat burada irade edilip istenilen şey muhakkak O'nun sevip istediği ve razı olduğu şeydir. "Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister." (Nisa/27)
Had cezâsı uygulanarak hırsızın elinin kesilmesi, ya da zinâ eden evli erkek veya kadının taşlanarak öldürülmesi, eli kesilen veya öldürülen kimseye göre şerdir.Fakat diğer taraftan her ikisi için de hayırdır. Çünkü had cezâsının uygulanması, ikisinin günahlarına keffâret olur. Onlara aynı anda hem dünya, hem de âhiret azabı uygulanamaz. Diğer taraftan had cezâsının uygulanmasıyla birlikte mallar, ırzlar ve nesiller korunmuş olur ki, bu da fert ve toplum için hayır sayılır.
Şer, her zaman takdir edilen şeylerle birlikte şer değildir. Bir taraftan şer ise, diğer taraftan hayır olabilir veya bir yönden şer ise, başka bir yönden hayır olabilir. Örneğin yeryüzünde kuraklık, hastalık, fakirlik ve korku gibi durumların ortaya çıkmasıyla düzenin bozulması, bir yönden şer ise, diğer yönden hayırdır. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: "İnsanların kendi elleriyle işledikleri (günahlar) yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. Allah, (yaptıkları) bazı amellerine karşılık onları cezâlandırır. Umulur ki onlar tevbe edip Allah’a dönerler." Rûm Sûresi:41
Reklam
Kaderi gerekçe gösterip günah işleyene deriz ki: Sana iki vazife takdim edilse ve birinin maaşı diğerinden daha yüksek olsa, tabiî ki sen maaşı daha yüksek olan vazifeyi seçersin. O halde nasıl olur da, âhiretle ilgili daha az olan ameli, kendin için tercih edip kaderi gerekçe gösterebilirsin?
Kulun fiili, kendi hür irâde ve tercihiyle olmasa idi, Allah Teâlâ’nın iyilik yapanı övmesi abes, kötülük yapanı da cezâlandırması zulûm olurdu ki, Allah Teâlâ abesle uğraşmaktan ve zulmetmekten münezzehtir...
Merhametlilerin en merhametlisi.
"Kim, (kıyâmet günü Rabbinin huzuruna) bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı (iyilik) vardır. Kim de bir kötülükle gelirse, o sadece getirdiğinin (günahının) dengiyle cezâlandırılır. Onlar (zerre kadar) haksızlığa uğratılmazlar." En’âm Sûresi:160
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.