Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ehli Tasavvuf Sözleri ve Alıntıları

Ehli Tasavvuf sözleri ve alıntılarını, Ehli Tasavvuf kitap alıntılarını, Ehli Tasavvuf en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalp, gafletten uyanması ve manevi kirlerden arınması sonucu yakîne ulaşır. Yakîn, kalbin Allah Teâlâ’yı görüyor gibi bir şuur ve hassasiyete sahip olması demektir. Bu hal, her mümin için hedeftir ve hedef olmalıdır.
'Zararın defedilmesi, faydalı şeyin elde edilmesinden daha önceliklidir.'
Sayfa 284 - Semerkand yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkes rabıta yapar.
Esasen herkes, adına rabıta demese de farklı şekillerde bütün rabıta çeşitlerini yapmaktadır. Kalpteki sevgi nereye akmış ve hangi noktada toplanmış ise insan o anda o şeyin rabıtasını yapmaktadır. Kendisini bir kahraman ya da sanatkâra benzetmeye çalışan, onun hayaliyle yatıp kalkan, ona ait her şeye ilgi duyan, her haberinden heyecanlanan bir insanın yaptığı da şekil olarak rabıta ile aynıdır. Farklılık, rabıtaya konu olan kişide ve neticededir. Geçici ve mecazi de olsa, bir derece aşka düşenler bunu bilirler. Kalp bir kimseyi samimi olarak sevince öyle bir kabiliyet kazanır, hayal gücü öyle gelişir ki göz nereye baksa gönül orada sevgilinin hayalini bulur, âdeta uzaklık ortadan kalkar; insan her vesileyle sevdiğini hatırlar. Bu samimi sevgi bir Allah dostuna olunca sonuç rahmet olur. Ete kemiğe veya geçici şeylere olunca, kalbe ağırlık ve zahmet verir. Çünkü ilâhî sevgi ziyan olmaz. Kalbi perişan, seveni pişman etmez. Oysa fâni şeylerin zevki ise yarımdır, hemen zeval bulur, insana asla yetmez.
Sayfa 299 - Semerkand yayınlarıKitabı okudu
“Ey Aişe! Göze önemsiz gibi görünen günahlardan sakın! Çünkü bu günahlar için, Allah tarafından görevlendirilmiş bir görevli vardır.” Hadîs-i Şerif İbn Mâce, Zühd, 29 ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/70
Sayfa 173Kitabı okudu
Büyük Veli Ahmed ez-Zerrûk hazretlerinin de buyurduğu gibi, itikad ilmiyle iman bilgileri öğrenilir. Fıkıh ilmiyle dinin emir ve yasakları öğrenilir. Tasavvuf ilmiyle kalbi kötü düşüncelerden temizleyerek ihsan mertebesine kavuşulur.
Resûlullah (s.a.v) cenaze namazı kıldırdığında şöyle dua ederdi:
' Allah'ım, içimizden yaşattığın kimseleri islâm üzere yaşat! Aramızdan vefat ettirdiklerini ise iman üzere vefat ettir.' ( Tirmizî, Cenâiz, 38 (nr. 1024); ayrıca bk. Ebû Davud, Cenâiz, 56 (nr.3201) ).
Sayfa 33
Reklam
Sehl et-Tüsterî'ye (k.s.) günahları temizleyen istiğfarın nasıl olduğu sorulunca şöyle demiştir: "İstiğfarın evveli icabettir (ilâhî emir ve davete uymaktır). Sonra inâbe (Allah'a dönme), sonra da tövbe gelir. İcabet âzaların, inâbe de kalbin amelidir. Tövbe ise kulun Mevlâ'sına yönelip halkı terk etmesidir. Kul sonra, içinde bulunduğu kusurlu hallerinden, nimeti ve sahibini tanımamasından ve şükrü terk etmesinden dolayı istiğfar eder. O zaman günahları affolunur ve kul Mevlâ'sının huzuruna yönelir. Sonra sadece Allah Teâlâ ile beraber olma hâline intikal eder. Ardından hak üzere sebat, arkasından (hakkı) beyan, sonra kurb yani ilâhî yakınlık, sonra marifet, sonra münâcât, sonra dostluk, sonra dost ile gizlice sohbet makamlarına ulaşır. İşte o zaman ilâhî dostluk gerçekleşir. İlim kulun gıdası, zikir kıvamı, rıza azığı, tefviz (her işini Allah'a havale) muradı olmadıkça ve devamlı tevekkül etmedikçe kulun kalbine bu hâl yerleşmez. Sonra Allah Teâlâ bu kuluna nazar eder, onu arşa yükseltir, artık onun makamı arşı taşıyan meleklerin makamı olur."
Sayfa 167 - Semerkand
"İslam açıkta tezahür eder, iman ise kalptedir.(gizlidir)." Hâdis-i Şerif
" Gözleri kapalı insan ışığı nasıl görebilir ki?"
Sayfa 76
Şah-ı Nakşibend kuddise sırruhû şöyle demiştir: "Bu yoldan maksat ve ele geçen şey, devamlı Allah Teâlâ'nın huzurunda olmaktır. Ashâb-ı kirâm zamanında buna ihsan ismi verilmişti. Bu yolda ilerleme esnasında, nefsin arzularını yok etmek, nurlara ve hallere gömülmek, fenâ ve bekâ makamlarına ulaşmak, üstün ahlâk ile ahlâklanmak gibi on makam ele geçer."
625 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.