Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eine dunkle Geschichte

Honore de Balzac

Eine dunkle Geschichte Sözleri ve Alıntıları

Eine dunkle Geschichte sözleri ve alıntılarını, Eine dunkle Geschichte kitap alıntılarını, Eine dunkle Geschichte en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakedilmemiş ve içinden tekrar çıkılamayan bir alçaltılma kadar hüzünlendirici birşey yoktur.
Ama bir yaşlının konuşması gençlerin kulağında, tıpkı gençlerin konuşmasının yaşlıların kulağında yankı bulduğu gibidir: bir sestir, ama manası anlaşılmaz.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Şimdiden sonra yaşayacak olan Laurence'le, burada ölen Laurence birbirine benzemeyecek.
Sayfa 274Kitabı okudu
Ailenin kucağında, sürekli bir kendini farklı gösterme kadar hiçbir şey ruhu kilitlemez.
Kim kime benzedi acaba..?
O zamanlar soyluların hareket ve alışkanlıkları diğer sınıfların insanlarından o kadar farklıydı ki, soyluyar kolaylıkla tanınıyordu.
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Nasıl ki doktor hastalarına endişelerini belli etmezse, onun gibi avukat da müvekkillerine karşı hep ümitvar bir ifade takınır. Bu durum, yalanın erdem olduğu ender durumlardandır.
Sayfa 239Kitabı okudu
Her dava hakimlerden önce avukatlar tarafından bir sonuca vardırılır, tıpkı doktorların hastanın öleceğini tahmin etmesi gibi, henüz sonuncuların doğayla olan savaşı ve ilklerin yargıyla olan savaşları başlamadan önce.
Sayfa 222Kitabı okudu
Kocasından, onun hakkında bir fikir sahibi olamayacak kadar, korkuyordu.
Tek bir ruha sahibe benzeyen Couraut (köpek) ve Michu (köpeğin sahibi olan kahya), çöldeki Arapla atını andırıyorlardı. Kahya Couraut'ın her havlama tonunu tanıyor ve ne anlama geldiklerini biliyordu. Aynı şekilde köpek, sahibinin düşüncelerini onun gözlerinden okuyor ve vücudunun koku alanından bile çıkarıyordu.
Reklam
Kendisini anlaşılmıyor hisseden adam, karısının hüzünlü ve ağır mizacını sevgi eksikliği olarak anlamış, onu kendi haline bırakmış ve dışarda yaşamış, tüm şefkatini oğluna yönlendirmişti, ama şu anda birdenbire , eşinin gözyaşlarının ne anlama geldiğini kavramıştı: güzelliğinin ve babasının arzusunun onu zorladığı rolü lanetliyordu. Mutluluk fırtınada şimşek gibi, en güzel alevleriyle onun için parlamıştı. Evet, bu bir şimşek olmalıydı! İkisi de on senelik birbirini yanlış anlamayı düşünüyor ve herkes yalnızca kendisini suçluyordu.
Bazen bir olay yeter, görmeye, tanımaya...
"Koş! Sonra ağlarsın", dedi karısını sıkıca kucaklayarak. Karısının adımlarını artık duymaz olduğunda çelikten adamın gözleri yaş doldu. O, Martha'ya babasının görüşlerinden dolayı güvenmemişti, ama basit karakterinin güzelliği peyda oldu birden gözlerinin önünde, tıpkı onun büyüklüğünün eşinin gözünde peyda olduğu gibi.
Enfes...
Buna rağmen kendisini seviliyor hissediyordu, kalbinin derinliklerinde ise kocasına karşı hakiki bir muhabbet vardı. Hiçbir zaman bir haksızlık ettiğini görmemişti, sözleri asla yıkıcı değildi, en azından kendisine karşı, karısının her arzusunu tahmin etmeye çalışıyordu. Zavallı gündelikçi karısının hoşuna gitmediğini düşünüyor, ve bundan dolayı genelde evin dışında bulunuyordu. Böylece Michu ve Martha karşılıklı bir güvensizlik, bir nevi "silahlanılmış bir barış ortamında" yaşıyordu.
Mahkeme kararı belli olduktan sonra, çok mühim siyasi olaylar bu davaya olan hatırayı söndürdü, artık konuşulmaz olmuştu. Toplum deniz gibidir; bir felaketten sonra yüzeyini tekrar düzleştirir ve yutan dalga darbelerinin izlerini siler.
Sayfa 266Kitabı okudu
Bela insanlar...
"Geç geldin Michu, anlaşma imzalandı." "Anlaşmayı feshedeceksiniz!" dedi kahya, ağasının elini tutup mengene gibi sıkarak. "Benden nefret ediliyor, zengin ve güçlü olmak istiyorum, benim Godreville'e (çiftlik) sahip olmam lazım. Biliyor musunuz, yaşamı önemsemiyorum. Burasını bana satmazsanız, sizi vururum."
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.