Gerçekten de insan her bir şeye ibretle nazar ederse, başına gelenleri hatırda tutup gelecekte olabilecek şeyleri gözünün önünde canlandırabilirse, insanların tarihine dikkatle bakıp milletlerin başına gelmiş o dehşetli faciaları düşünürse, mazlumiyet yolunda kurban olanların ahları ve feryatları kulağına erişebilirse, sefillerin karanlık günlerine bir göz salıp şefkatten gönlü teessür edebilirse, zaruret yüzünden heder olmuş namus, iffet, şeref facialarını gözünün önünde canlandırırsa, şu dakikada yeryüzünde gerçekleşen facialardan cüziyen haberdar olursa, insan hayatında hiçbir dakika mutlu olamaz; hatayla tebessüm ederse de tam bir ferahlıkla hiçbir vakit gülemez. Hasret nazarları daima yerde olur.