İslam'a Göre Dostluk ve Düşmanlık

El Vela Ve'l Bera

Eymen Ez-Zevahiri

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İsrail ile barış yapmak, onun Filistin'i istila etmesini kabul etmek, dinde zarûrî olarak bilinmesi vacip olan şerî ahkâmların inkârını içerir.
Sayfa 79 - Beyaz Minare KitapKitabı okudu
Güç Şeref
Müslüman şu hususu hiçbir zaman hatırından çıkarmasın bilsin ki en güçlü ve en şerefli olan kendisidir. Evet Müslüman Allah'ın emrine ve yoluna yapıştığı zaman onun şeriatına bağlandığı vakit akide ve inancının gereklerini yerine getirince bilsin ki en güçlü ve en şerefli insan kendisidir.
Sayfa 1
Reklam
Tevhîd Mücadelesi...
Hz.Âdem'den itibaren süregelen Tevhid mücadelesi zincirinin halkasını oluşturan tüm tebliğciler kavimleri tarafından horlanmışlar, işkence görmüşler, öldürülmüşler, testerelerle ikiye biçilmişlerdir. Fakat hiç birisi bu Tevhid mücadelesinden taviz vermemişlerdir. Hiç birisi hele önce zenginleşelim, ekonomimizi güçlendirelim de, sonradan gerekeni yaparız, düşmana silahıyla karşılık veririz, dememişlerdir. Çünkü onlar şuna inanmaktaydılar. Güç ve kuvvet sadece Allah'ındır, hakimiyet de O'nundur. Bu kimseler aynı zamanda şu gerçeği de hiç unutmamakta idiler; Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Onların güvenip övündükleri ne mallan, ne de evlatları, Allah yanında onlara bir şey sağlamaz." (Ali İmran, 3/10-116, Mücadele, 58/17).
Ey Rasûlüm! De ki ey kâfirler! Sizin tapmakta olduklarınıza ben (teklifinizi kabul edip asla) tapmam. Şu anda siz de benim ibadet ve kullukta bulunduğuma ibadet ve kulluk edecek değilsiniz. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim. Öyle ya siz de benim ibadet ve kulluk' ettiğime ibadet ve kulluk etmezsiniz. O halde sizin (batıl) dininiz size, benim (hak olan) dinim de banadır." (Kâfirûn, 109/16) İşte müslüman kulluğunda, sevgisinde, emirleri uygulamada, yasaklardan uzak kalmada, tağûtî sistemleri reddinde bunları göz önünde bulunduracak ve bunları esas alacaktır. Zira bunun için yine Rabbimiz şöyIe buyurmaktadır: "(Biz) Allah'ın (verdiği) boyası (Hak din İslâm) ile boyandık. Allah'dan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk edenleriz." (Bakara, 2/138).
"(Rasûlüm)! De ki: İşte bu, benim yolumdur. Ben bilerek (ve görerek) Allah'a (Allah'ın dinine, şeriatına) çağırıyorum. Bana uyanlarda böyledir. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim (tüm eksikliklerden uzak tutarım)! Ve ben (Allah'a) ortak koşanlardan değilim." (Yusuf, 12/108). İşte gerçek ve sağlam yol budur. "Yapılacak olan tebliğ de bunun için yapılır. Putlara, tağutlara ve Allah'dan başkası adına çağrı yapanlara ve yüceltilen maddî varlık ve düzenlere uyulmaz. Hepsi reddolunur. İman ve İslam noktasında asgari müşterek diye bir şey de yoktur.
İslâmî tebliğde asıl olan meseleyi ya da konuyu direkt olarak anlatmak ve aktarmaktır. Dolambaçlı ve karmaşık ifadelerden uzak durmaktır. Çünkü Kitap ve Sünnet de bunu gerekli görmektedir. Nitekim Rabbimiz Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurmaktadır: "Ehli kitaptan öyle bir gurup vardır ki, okuduklarını kitaptan sanasınız diye (kitaptan olmamasına rağmen) kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde "Bu Allah kamdandır" derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ederler." (Ali İmrân, 3/78).
Reklam
Cihadın tek kurtuluş yolu olduğunu söylerler. Ancak şimdi zamanı olmadığını belirtirler. Bu aşamanın hazırlık aşaması olduğunu söylerler. Bu aşamanın davet aşaması olduğunu, bu ve benzeri iddialarla belirtirler. Bu şüphe içinde şiddetli bir şekilde bocalayıp dururlar. Ancak önemli ve tehlikeli bir sorudan kaçarlar: Zillet içinde geçen bu on yıllar içinde neden bir hazırlıkta bulunmadılar? Bu hazırlık aşaması ne zaman bitecek? Onların verecek bir cevabı yoktur. Çünkü onların yanında hazırlık aşamasının bir sonu yoktur. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. " Keşke insanların akîdelerini ıslah etselerdi. Onlara saf tevhid akidesini Nebî (s.a.v.)'in üzerine indiği gibi, selefi salihinin naklettiği gibi beyan etselerdi. Ancak onlar maalesef azını gösterip çoğunu gizlerler. Onların tevhid konusundaki sözlerinin çoğu avam ve zayıflar üzerinedir. Ama İslâm dışına çıkan tağut liderlerin ve onların Yahudi ve Hristiyanlar'a olan dostluğu hakkında tek kelime etmezler.
Sayfa 84 - Beyaz Minare KitapKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.