Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eleştirel Pedagoji Dergisi - Sayı 8

Eleştirel Pedagoji Dergisi
0/10
0 Kişi
1
Okunma
Beğeni
255
Görüntülenme
Bildiğiniz gibi 2003 yılından bu yana Türkiye, hızlı bir şekilde öğretim programlarını değiştiriyor. Sistemin diğer ayaklarına dokunulmadan ve hiçbir zihinsel hazırlık yapılmadan girişilen değişiklik, süreç başladıktan sonra “moda” ve “popüler” kavramlarla iletişim olanakları seferber edilerek halka sunulmuş ve oldukça da etkili olunmuştur. Öğrenci Merkezli Eğitim ve Yapılandırmacılık (Konstrüktivist) bu sürede en sık karşılaştığımız kavramlar oldu. “Çoklu Zeka” da bu dönemin popülerleştirdiği sık kullanılan kavramlarından biriydi. Bu tarihe kadar eğitim sistemimizin felsefesine egemen olan yine Batı kökenli Davranışçı eğitim yaklaşımının günceli karşılamada yetersiz kalması, değişim beklentisindeki eğitimcilerin bu “yeni” kavramlara fazlasıyla anlam yüklemelerine neden oldu. Algı şuydu: Öğrenci, bastırılmış duygularını ortaya çıkarabilecek, yeteneklerini gösterecek, başkalarına gereksinim duymadan bilgi oluşturabilecekti. Bir kuşak öğrenci üzerinde uygulaması tamamlanan yeni sistemin sonuçlarını yansıtacak bağımsız bir rapor henüz hazırlanmış değil. Ancak okullardan yansıyan bilgiler, “yeni” programların uygulanamasında ciddi sıkıntılar yaşandığını gösteriyor. Bu sayımızda, yeni eğitim yaklaşımının iki temel kavramını tartışmaya açıyoruz. İlk olarak müfredat geliştirme alanında uzman ve aynı zamanda Botswana Üniversitesi Eğitim Fakültesi dekanı olan Profesör Richard Tabulawa’nın Öğrenci Merkezli Eğitim üzerine öğretici bir raporunu okuyacaksınız. Tabulawa yazısında, uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanı ile “çevre” ülkelere dayatılan Öğrenen Merkezli Eğitim yaklaşımının pedagojik kaygı taşımadığını, neoliberalizmin ideoloji ihracı olduğunu öne sürüyor. (Özelikle bu yazıyı okurken sadece “müfradat geliştirme” kapsamında Türkiye’nin 100 milyon Auro hibe kredi(!) kullandığını akılda tutmak gerek.) Zafer Çelik, Bekir Gür ve Murat Özoğlu, “Geleneksiz eğitim” başlıklı ortak yazılarında “Geleneksel” ve “İlerlemeci” eğitim yaklaşımlarını tartışırken “İlerlemeci” olarak adlandırdıkları bu yeni anlayışın geleneksel eğitim uygulamalarını reddederek öğrenme/öğretme etkinliklerinde kısırlaşmaya yol açtığını gösteriyorlar. Kemal İnal ise “Geleneksellik, Yapılandırmacılık ve Öğrenci Merkezli Eğitim” başlıklı yazısında daha çok Türkiye pratiğinden hareketle yeni müfredatların yansımalarını irdelerken geçmiş deneyimlerin inkar edilmesine eleştiri getiriyor. Kabul etmek gerekir ki Türkiye eğitimcileri, Öğrenci Merkezli Eğitim (Richard Tabulawa daha kapsayıcı olması bakımından Öğrenen Merkezli Eğitim olarak adlandırıyor.) yaklaşımını fazlasıyla kutsamışlardır. Eleştirel bir bakış açısıyla ele alındığında bunun bilgisizliğin abartısı olduğu görülmektedir. Dergimiz bu sayısında bu bilgi eksikliğini gidermektedir.
Dergi:
Eleştirel Pedagoji Dergisi
Eleştirel Pedagoji Dergisi
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.Sayfa Sayısı: 96Basım Tarihi: Mart 2010Yayınevi: Sobil Yayıncılık
ISBN: 13087703Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.