Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eleştirel Tarih Kuramı

Joan Wallach Scott

Eleştirel Tarih Kuramı Gönderileri

Eleştirel Tarih Kuramı kitaplarını, Eleştirel Tarih Kuramı sözleri ve alıntılarını, Eleştirel Tarih Kuramı yazarlarını, Eleştirel Tarih Kuramı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
107 syf.
·
Puan vermedi
·
99 günde okudu
Scott, geleneksel tarih anlayışından ziyade postyapısalcı bir tarih anlayışının olanaklılığından hatta gereksinmesinden bahseder. Bu uğurda en büyük örneklerden birisi olarak Foucault’un soybilimini ve nasıl işlerliği olacağını anlatır. Bunun yanı sıra ötekilerin tarihine yönelmeyi tercih etmiş bir yazardır. Bunu kitabın birçok bölümünde görmek mümkündür. Zaten Scott, kadın ve cinsiyet çalışmaları üzerinde uzmanlaşmış ünlü bir tarihçidir. Bu kitabında da tarih yazımı içerisinde kimlikler üzerinden bir çalışma yapmış ve postyapısalcı tarih kuramı içerisine kadın, işçi, siyahi, eşcinsel gibi dışlanan kimliklerin aslında tarihin içerisinde her daim olduklarını ve bu kimliklerin de geleneksel tarih yazımına karşı olarak tarihin bir parçası olduğunu savunmaktadır. Fikir güzel ancak teori ve pratiğin uyuşmadığı daha doğrusu praxis kısmında kafamda oturmayan kısımların çoğaldığını gördüğüm bir eser oldu. Birazcık da karmaşık bir yapısı vardı belki benim alana biraz uzak olmamdan kaynaklı bir eksiklik olabilir. Yine de tarih okumasına farklı bir perspektiften yaklaşmak maksadıyla tavsiye ederim.
Eleştirel Tarih Kuramı
Eleştirel Tarih KuramıJoan Wallach Scott · Dost Kitabevi · 201710 okunma
Kadın giyotin sehpasına çıkmayı hak ediyorsa, kürsüye çıkmayı da hak ediyordur. Olympe de Gouges
Reklam
Ölüler yaşayanları gömdükleri zaman, yaratıcı gelecekler artık mümkün değildir.
FLORA TRİSTAN ...
Kadınlar! Ruhlarınız, kalpleriniz, aklınız, duyularınız öylesine yüce bir duyarlılıkla donatılmıştır ki sizlerde bütün acılar için bir damla gözyaşı, bütün inlemeler için bir feryat, her cesur davranış için soylu bir atılım, her üzüntü için bir özveri, kederli her insan için bir teselli sözü, siz farkında olmasanız da, mevcuttur. Kadınlar! Sizler ki sevmek, etkin olmak, yaşamak ihtiyacı içinde bitip tükenmektesiniz; sizler ki, sizlere hayat veren ve sizleri yıpratan, sizleri kemiren, öldüren ruhunuzun bu ateşli ve bu yatışmaz kıpırtısına her yerde bir amaç bulma peşindesiniz. Kadınlar! Daha kalabalık ve daha yararlı olan sınıf, emekçi erkek ve kız kardeşleriniz, çalışanlar, acı çekenler, ağlayanlar, inleyenler, kendi lerini sefaletten ve cehaletten çekip çıkarmanız için yalvarıp yakaran elleriyle sizden yardım dilemeye geldiklerinde susacak mısınız ve hep gizli mi kalacaksınız?
Sayfa 102Kitabı okudu
Kadın giyotin sehpasına çıkmayı hak ediyorsa, kürsüye çıkmayı da hak ediyordur.
Sayfa 91
Mülkiyet statüsü
Önyargısız düşünmek kendine ait düşüncelere sahip olmak demektir.
Sayfa 56
Reklam
Deneyim olarak kabul edilen şey hiçbir zaman ne apaçıktır ne de basittir; içeriği her zaman tartışmalıdır, dolayısıyla, her zaman politiktir.
Tarihçi, yeni yorumlama çabalarıyla birlikte yeni gelecekleri de mümkün kılabilmek için, kesin veya bilindik görünen şeye yönelik rahatsız edici soruları gömülü oldukları yerden çıkarmalıdır.
107 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Joan Scott, kadın ve cinsiyet çalışmaları üzerinde uzmanlaşmış ünlü bir tarihçi. Bu kitabında da tarih yazımı içerisinde kimlikler üzerinden bir çalışma yapmış ve tarih kuramı içerisine kadın, işçi, siyahi, eşcinsel gibi dışlanan kimliklerin aslında tarihin içerisinde her daim olduklarını ve bu kimliklerin de gelenekesel tarih yazımına karşı olarak tarihin bir parçası olduğunu savunur. Tarih öğrencileri okuyabilir.
Eleştirel Tarih Kuramı
Eleştirel Tarih KuramıJoan Wallach Scott · Dost Kitabevi · 201710 okunma
Reklam
Fransız feminizmi tarihinin ilk kadın konuşmacı figürü Olympe de Gouges, sahneden şöyle seslenmektesir: "Kadın giyotin sehpasına çıkmayı hak ediyorsa, kürsüye çıkmayı da hak ediyordur."
Hareketi görünür kılma olgusu, onu kuşatan sessizliği kırmakta, genel kabul görmüş düşünceleri çürütmekte ve her birine yeni olasılık alanları açmaktadır.
Foucault'ya göre, "sonuçta, bir kimsenin veya bir birey dizisinin düşüncelerinde veya dile getirdikleri söylemlerde olup biten şey, etkin biçimde Tarih'e aittir. Bir şey söylemek, bir olaydır.
Tarih, zamanın geçişinin kaçınılmaz sonucu olmayıp, diğerlerinin dışarıda bırakılmasıyla kendini dayatmış bir seçenekler dizisidir.