Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onlarca Kişiyi Soykırımdan Kurtaran Irene'nin Hatıraları

Ellerimde

İrene Gut Opdyke

Ellerimde Gönderileri

Ellerimde kitaplarını, Ellerimde sözleri ve alıntılarını, Ellerimde yazarlarını, Ellerimde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyaya açılan kapımı bu sabah kitabımla açtım…
#DünyayaAçılanKapım #MyGatewayToTheWorld #MeineTürZurWelt #MaPuertaQueSeAbreAlMundo #MijnDeurNaarDeWereld #MaPorteSurLeMonde #TercümanlıkMesleğim🫶🏻🌍🚪 #VeOkuduğumKitabım
Ellerimde
Ellerimde
Batı Polonya’yı bir lokmada çiğneyip yutan Wehrmacht
“Endişeli bekleyiş artıyor ve sıcaklıklar iyice bunaltıyordu. 1 Eylül 1939’da fırtına patlak verdi ama beklediğimiz biçimde değil. Durmadan ve giderek artan uçakların sesini duyduğumda. Hastane yolundaki boş bir arazi boyunca yürüyordum. Düşmesin diye bir elimle, gönüllü hemşire olarak çalıştığım Kızılhaç’ın kepimi tutarak kafamı kaldırıp yukarı
Reklam
Was war der ‘Molotov-Ribbentrop Pakt’?
“1939’un Ağustos ayının 24’ünde Almanya ve Sovyetler bir tür barış antlaşması olan ‘Molotov-Ribbentrop Paktı’nı imzaladıklarını açıklayarak dünyayı şaşkınlığa uğrattılar: Her ikisi de diğerine karşı savaşmayacaktı. İnsanlar sokak ve kafelerde toplanmış, bu haberin Polonya için ne anlama geldiğini tartışıyorlardı. İki ülke arasında savunmasız duruyorduk: Bizi bölüşüp yiyecekler miydi?”
Slavların Ülkesini yok edici politikalar
“Kasabamız Kozlowa Gora’da komşularımızın büyük çoğunluğu artık Almandı, Polonya köklerini reddediyor, sadece Almanca konuşuyorlar ve Hitler’in Nasyonal Sosyalist Partisi’nin, yani Nazilerin politikalarını açıkça destekliyorlardı. Hepsinde olmasa da bazı dükkânlarda, ‘Yahudilerden mal almayın!’ ya da ‘Yahudilerden kurtulmuş Polonya özgür Polonya’dır!’ diyen yazılar asılıydı. Ülkemizde daha önce insanlar arasında hiç dine ya da ırka dayalı ayrımcılık olmamıştı. Ama yalnızca altı kilometre ötedeki Hitler’in yaptığı tam da buydu. Bu durumun ne kadar ileri gidebileceğini göremedik. Çünkü bizim için Almanya her zaman medeni bir toplum olmuştu. Şairlerin ve müzisyenlerin, filozofların ve bilim insanlarının ülkesi. Onların mantıklı, eğitimli insanlar olduklarına inanıyorduk. Almanların bizi bu kadar hor gördüklerini nasıl bilebilirdik? Yüzyıllar boyunca elde ettiğimiz başarılara rağmen, Chopin’e ve Kopernik’e, katedrallerimize, kahramanlarımıza ve atlarımıza rağmen, tüm bunlara rağmen Almanya, Polonya’yı sadece işgücünden yararlanılacak kaba saba Slavların Ülkesi olarak görüyordu. Hitler bizi yok etmek istiyordu!”
Hitler’in istediği ‘Lebensraum’
“Hitler’in Polonya’ya tehditler savurduğunun yavaş yavaş farkına varıyordum. 1914-1918 yıllarındaki I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan ‘Versay Antlaşması’ gereğince, Almanya daha önce fethettiği toprakların çoğunu kaybetmişti. Şimdi ise Hitler bu topraklarda hak iddia etmeye kararlıydı. Almanya’nın gücünü ve kudretini bütün dünyaya gösterecek, herkesin gözünde eskiden sahip olduğu yeri kazanmasını sağlayacaktı. Ama Hitler’in istediği toprakların çoğu Polonya’nındı ve hep öyle olmuştu. Birçok Alman göçmen bu topraklara yerleşmişti, özellikle de batıda, benim ailemin oturduğu bölgede, ama bu, o toprakları Alman toprağı yapmaya yetmezdi ki! Hitler ‘Lebensraum’ istiyordu, Almanlar için ‘yaşam alanı’. İstediği alansa bizim Polonyamızdı.”
‘Tarlalar’ ülkesi Polonya
“Polonya’nın Almanya sınırına sadece altı kilometre uzakta ve küçük bir kasaba olan Kozlowa Gora’da yaşıyorduk. Komşularımızın çoğu Alman kökenliydi. Okulda Almanca öğrenmeye başladık. Ve bu dili kasabadaki tabelalarda görmeye ya da insanları Almanca konuşurken duymaya alıştık. Soyadımız ‘Gut’ olduğu için, çoğu insan bizim Alman kökenli olduğumuzu varsayıyordu ama ailem son derece vatanseverdi. Biz Polonyalıydık. Bundan gurur duyacak şekilde yetiştirilmiştim. Okuldaki Tarih dersi bana, yüzyıllar boyunca batıdan Almanlar, kuzeyden İsveçlilerle Litvanyalılar, doğudan Tatarlarla Ruslar, güneyden de Macarlar tarafından defalarca işgal edilen ülkemin acıklı tarihini öğretmişti. Güzel Polonya, adı ‘Tarlalar’ anlamına gelen bu ülke, Avrupa’nın en elverişli tarım alanına sahip ülkesiydi ve bu diğer ülkeler onun hasadını toplamak istiyorlardı. Biz Polonyalılar, toprağımıza el atmaya hazır ülkeler tarafından çevrelendiğimizin farkındaydık. Bu bilinç, ülkemize ve kimliğimize daha da sadakatle bağlanmamızı sağlıyordu.”
Reklam
Der Führer
“1934’te Almanya’nın başkanı Paul von Hindenburg öldü. Ağustos geldiğindeyse Adolf Hitler ‘Führer’ (kılavuz, yol gösteren) sıfatını alarak Almanya’nın başkanı oldu.”
Ellerimde onlarca kişiyi soykırımdan kurtaran İrene’nin hatıraları
“İrene Gut Opdyke, 5 Mayıs 1918’de Doğu Polonya’da küçük bir kasabada dünyaya gelir. Bir hemşirelik okuluna yazılır ve 1939’da Alman ordusunun Polonya’ya saldırmasıyla, Polonya ordusuna katılmak için gönüllü olur. Rus askerleri tarafından yakalanıp dövülerek tecavüz edilir. Alman mühimmat fabrikasında ve ardından Nazi subaylarının yemek salonunda garson olarak çalışmaya zorlanır. Almanların Yahudileri yok etmekle ilgili niyetinden haberdar olunca, olabildiğince çok Yahudiyi kurtarmaya karar verir. Küçük bir adım atarak çitlerin altından Yahudilerin olduğu bölgeye yiyecekler bırakır ve bu, 12 Yahudiyi bir Alman binbaşının evinde saklamaya kadar gider. İrene Gut Opdyke, Amerikalı çocuklara 30 yıl boyunca hikâyesini anlatmıştır.”
280 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Günlerdir süren İsrail Filistin savaşı esnasında elime geçti bu kitap. Bugün müslümanlara yapılan zulmün aynısını yıllar önce yahudilerin yaşamış olması insanın ne kadar empati yoksunu bir varlık olduğunu gösteriyor yine. Yıllar evvel Havaya atılıp vurulan bir bebek ve bugün binlerce ölen bebekler. Suçları ne dinleri ne de ırkları. Irene Gut onlarca yahudiyi soykırımdan kurtarmış ve kurtulanlar İsrail’e taşınmış. Belki de bugün torunları şu an Gazze’yi bombalıyor. Kim bilir?
Ellerimde
Ellerimdeİrene Gut Opdyke · Say Yayınları · 200919 okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
İnsanların zor durumlar karşısında ne kadar değişebileceğinin ve güçlenebileceğinin kanıtı niteliğinde bir kitap. II. Dünya Savaşı sırasında Polonya’nın işgalini gerçekleşirken 17 yaşında olan bir hemşirenin yaşadıklarını okuyoruz bu kitapta.
Ellerimde
Ellerimdeİrene Gut Opdyke · Say Yayınları · 200919 okunma
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.