Buralarda pamuk beyaz altındır . Ağustos ' a girdik mi , yetişmiş kozalar gözlerini açar . Gel de bir gör hele ! Yüzü ağ gelinler gibi bembeyaz bir ışıkla, nasıl da balkır tarlalar . Açan kozalardan pamuk toplamanın her bir seferidir, "ağız"...
Eylül geldi mi de başlar elle hasat çilesi . Tam kırk beş günümüzü yer bu imansız pamuk ! Ellerimiz ırar gider bizden . Yenlerimizden sarkan, argın iki kuru dal gelir yerlerine . Bismillah çeke çeke, ilk göz ağaranımızı koymuştuk koynumuza o gün de.
Ve yıldızlar da söner.
Ve saraylar da yıkılır.
Ve krallar da ölür.
Ve tebaasının marifetiyle gömülür.
Ve tarihin tekerleği bazen tebaadan yana döner.
Emekten yana , emekten yana...!