İnsanlar durumlarına şükretmek için neden kendilerinden daha kötü durum da birini görmeye ihtiyaç duyar ki ?
Kitap da, görme, işitme engelli kardeşlerimizden, sokağa atılan hayvanlardan, sokakta yaşayan hayvanlara kadar her türlü canlının yaşamına şahit olup bir nebze de olsa onlarla empati kurmaya çalışıyoruz.
Bazılarının hayal kurmak için gözlerini kapamaya ihtiyacı olmaz.
Bazılarının sevdiklerinin seslerini duymaması hissetmemesi anlamına gelmez.
Bir ayakkabı için isyan eden insanın, bir anda ayakları için hayal kurmaya başlaması bizlere hayatın gerçeklerini gösteriyor.
Ben anlatmazsam, sen anlamazsan nasıl geçer bu hayat? Konuşabilme, duyabilme, görebilme ve hissetme yeteneğin varken lütfen farkında ol bunların ve hayata dört elle sarıl...
Yaşamadığın olayların yaşanmadığı düşünme. Senin göremediğin ya da görüpte sustuğun o hayatı, birileri her gün hayal ederek uyuyor. Ne olursa olsun, kim olursa olsun yardım için ellerinizi ve yüreğinizi kimselerden esirgemeyin.
Salyası akıp, acı çekerken değişik sesler çıkarttığı için bir babanın çocuğunu istemediğini okudum. Yüreğim sızladı. Bizler toplum olarak hala gelişemedik, duyarlı bireyler olamadıysak bu ülke çoktan bitmiştir. Bunun için doların artması, soğuk savaşın çıkması, ekonominin çökmesine gerek yok.
Bizler empati duygularımızı geliştirmediğimiz sürece bu toprakların üstü de altı da aynı olacak.
Farkındalığını yarat.
Sevgiyle ve kitapla kaln.
hoşça kalın....