Avrupa kıtası genel olarak Orta Çağ'da Karanlık bir gelişim çizgisin de iken İspanya ve Portekiz aksi bir düzlemde ilerliyordu. Abbasilerin başkaldırısı ile Ortadoğu ve Hicaz havzasında otoritesini kaybeden ve kaçan Emevi hanedan mensupları İspanya topraklarında ( fetihler daha önce başladı Tarık Bin Ziyad komutasında) Endülüs Emevi devletini kurarak Batı Avrupa'da bilimsel anlamda gelişimin temelini attıkları gibi merkezi otoritesi güçlü bir devlet kurdular. Yaklaşık olarak 700 küsür yıl tarih sahnesinde kalan Endülüs Emevi devleti Avrupa için bulunmaz bir hint kumaşı olmuştur. Mağribiler, Afrikalılar ve Araplar önderliğinde oluşturulan yönetim anlayışı genel olarak merkezi otoritenin sultanlar öldükçe sarsıldığı fakat Avrupa'nın içinde bulunduğu kaotik ortam sayesinde dış bir düşman tarafından yıkılmadığı kritik dönemlerde yaşadı. Emeviler, Hıristiyanlara göre daha merhametli olurken Hıristiyanlarda böyle bir şey söz konusu değil. Toplu katliamları ile İsabelle ve Ferdinand tarihte zalim yöneticiler olarak yerini aldı. Endülüs'ün düşmesi ve sonrası da Morisko olacak olan İspanyol Müslümanlar ile diğer etnik unsurların buradan sürülmesi ve yer yer katledilmesi İspanya'nın bugün ki gelişimi de dahil birçok olgusunu çok olumsuz yönde etkileyecektir. Kardinaller ele geçirdikleri Arapça kitapları tıpkı Hülagü'nün Bağdat'a girdiğinde efsanevi Bağdat kütüphanesini yakması gibi yapacak ve İspanyolların çok uzun bir süre karanlığa gömülmelerine neden olacak. Endülüslerle ilgili çok spesifik bilgiler edineceğiniz bu güzel eseri merakı olanlara tavsiye ederim.