Ortaçağ Avrupasında Bilim ve Medeniyetin Ulaştığı Zirve: Endülüs İslam Devleti
Endülüs Tarihi
Ziya PaşaEn Eski Endülüs Tarihi Gönderileri
En Eski Endülüs Tarihi kitaplarını, en eski Endülüs Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Endülüs Tarihi yazarlarını, en eski Endülüs Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çalar Saati Endülüs'lüler buldu.Bu seyyah araştırmalarıyla ve Ziya Paşayla kanıtlandı.
Bu alemde kim zulm etmezse
Ebedi lanet okuna hedef olmaz
Kim de bu itibarsız dünyada zulmeder
Zamaneye ibret olmamayı ancak hayal eder.
Sayfa 66
Kang ı diyar olursa vatandır civar ı dost
Gurbet değildir ehli safaya diyar ı dost.
Endülüs Emevi Meliki Abdurrahmanın oğlu Hişama vasiyeti;
"Oğlum! De ki: Allahım, (ey) mülkün sahibi, sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü alırsın (Al-i Imran 3/26) âyet-i kerimesinin hükümlerini hatırından bir an çıkarma. Nail olduğumuz mülk ve saltanattan dolayı Cenabı Allah'a hamdetmek ve Allah'ın emaneti olan bütün halka iyilik yapmak görevimiz gereğidir. Zenginlere ve fakirlere eşit biçimde adalet ile muamele yap. Zulüm ve cefaya devamlılık nimetin zevaline sebep olur. Şiddetin zarureti dalâlettir. Tebaan hakkında güzel muamele, lütuf ve merhamet ile davran ki onlar da bizim gibi, Allah'ın kullarıdır. İşlerini, durumları tecrübelerle belirlenen akıllı ve dirayetli kişilere havale eyle. Cevr ve sitemi âdet haline getiren memurunu görevinden uzaklaştır. Askerlere de gereğince şefkat göster, gerektiğinde de cezalarını ver ki memleketin koruyucusu olsunlar, tahribe sebep olmasınlar. Çiftçiler, zahiremizi yetiştirdiklerinden o sanatı teşvik ve himaye eylemekte kusura izin verme. Tebaanın kalplerini kazanmaya gayret göster. İdarenin emniyetinin onların emniyetiyle, tehlikesinin de onların nefretiyle meydana geldiği âşikârdır. Bu biçimde hareket eyle, himayen altındakilere lütufda bulun. Halkın tamamının refahı ve mutluluğu ömrünün ve devletinin devamını sağlar. Halkın dualarını artırmalarına sebep olur. Kudret sahibi bir padişahın şan ve şerefini artıran hareketler bunlardır."
Endülüs Tarihi Syf 71
Sayfa 71Kitabı okudu
Muhammed b. Abdullah El Mansur savaşın kaderinin değiştiği o an !
Melik Mansur askerine hücum ve hareket emrini verdi. İslam gazileri derya gibi coştular zehire bulaşmış ölüm okları atmaya başladılar. Taraf taraf Allahü Ekber nidâlarıyla düşman üzerine hamle ettiler. Her taraftan hücuma kalkışıldı ise de düşman saflarının mukavemetlerini kıramadılar. Bir tarafta gedik açılamadı. Mahşerden numune olan bu
Sayfa 126Kitabı okudu
Endülüs Emevî Devleti'nin Çöküş Sebepleri
Emevi Devleti'nin çöküşünün en önemli sebebi ahlâkın bozulmuş olmasıdır, Diğer uygunsuzlukların tamamı bundan doğmuştur. Emevi hükümetinin ortalarında ve sonlarında uğradığı karışıklıklar, yerlerinde gösterildiği üzere milli ahlâkın değişmesinden ileri gelen hallerdir. Araplar'ın Endülüs topraklarını fethetmelerinin genel sebebi olan İslâm, din ve cihad gayreti gibi övülmüş özelliklerin asayişi koruma ve huzuru devam ettirme fikirleriyle yer değiştirmesi, zulüm ve intikam için fırsat kollayan din düşmanlarının işini kolaylaştırmıştır. Bunlar üzerine taraftarlığın, faydacılığın, düşmanlığın, itibar ve ikbal sevgisinin eklenmesiyle, hastalık ırkçılığa sirayet etmiştir. İklimin özelliği kan bağını bozduğu gibi devletin, devlet başkanlarının ve bütün halkın tabiatlarını hastalıklara müptela etmiştir. Ülü'l-emrin emrine itaat, kanunlara riayet, hâkimlerde insaf ve adalet, verilen sözü yerine getirmek hususundaki ahlâkî özelliğin sağlamlığı yok olmuştur.
Çıkarlarını gözeten memurlar çoğalmıştır. Akrabalık bağlarından uzaklaşarak çıkar elde etmeyi sağlamak amacıyla emanet ve doğruluk cevherinden uzak olan Berberiler'in nüfuzu artmıştır. Bunlardan askeri birlikler düzenlenmiş, bu nedenle zenginliğin dizgini ve memleketin sükünu bunların ellerine teslim edilmiştir. Bunun gibi nice tedbirsiz ve yolsuz şeylerle memleketin nizamının şirazesi bozulmuştur.
Sayfa 154Kitabı okudu
Endülüs'e Veda
Emir İbn Abbad, kederle kuşatılmış olarak gitmekte iken, saltanatın yüksek derecesinden perişan hale düşmesi nedeniyle esef ve üzüntü duyacağı yerde, yanında bulunanları teselli ettiği rivayet edilmektedir. Hiçbir telaş eseri duymaması ne derece övgüye sahip, ahlâk sahibi bir zat olduğunun delilidir. Hatta İşbiliye(Sevilla)'den ayrılışında
Sayfa 197Kitabı okudu
Melikler adamlarıyla, adamlar mallarıyla, mallar bayındırlıkla, bayındırlık adalet ve siyaset iledir.
Sayfa 267Kitabı okudu
Elhamra Sarayı
Melik İbn Ahmer, Gırnata'da zatına mahsus Kasrü'l-Hamra adıyla gayet geniş, sanatkarane, sağlam, latif ve yüksek bir saray inşa ettirmişti. Benzersiz güzelliğini akıl ve hayal sahibi mühendisler hayranlıkla izlerlerdi. Tarzının güzelliği karşısında da ressamlar parmaklarını ısırırlardı. İç ve dış tezyinatı sarayları kıskandırırdı. Her dairesi,
Kisra'nın kubbesi gibi resimlerle bezenmiş
Değerli bir kitap gibi, tasvirlerle nakışlı
Feleğin gözü gibi aydın, cennet gibi güzel
Beytullah gibi kutlu, İrem bahçesi gibi hoş
mazmununa uygun, hayret edilecek kadar güzel ve cennet eserlerinden bir numuneidi.Sonraları, hristiyanlar Gırnata'yı istila eylediklerinde benzersiz binayı her nasılsa tahrip etmemiş olduklarından halen bütün haşmetiyle mevcudiyetini sürdürmektedir. Bu durum, İspanya'yı gezmekte olan seyyahların da hayretine sebep olmaktadır.
Sayfa 268Kitabı okudu
Ben Endülüs padişahı olan Zagal'im. Şimdi ise sadakaya muhtacım
Ebu Abdullah ez-Zagal'in Özrü ve Âkıbeti
Ebù Abdullah ez-Zagal ile Yahya'nın vatan ve milletleri aleyhinde kralın hizmetinde bulunmaları, Zagal'in krala terkeylediği Meriye ve Kadis şehirlerindeki İslâm mabedlerinin -mukavelenin aksine- kiliseye dönüştürülmeleri, halkın geçmiş olaylarla ilgili Zagal hakkındaki güzel düşünceleri öfke ve düşmanlığa dönüşmüş olduğundan gerek Gırnata'da, gerek zikrolunan yerlerde Zagal'e sövüp saymaya, minberlerde ve hutbelerde lânet okunmaya başlanıldı...
...Bazı hamiyet sahipleri, kendisinin din ve milleti için bu kadar iyi hizmetler yaptığını, bir müddetten bu yana galibiyet elde eden din düşmanlarına hizmet etmesinin İslâm'a uygun olmadığı hatırlatılınca yaptığı işlere pişman olur. Geçmiş muahedede kendisine terkolunan arazinin bir miktarını kral ve kraliçeye, bir tarafını da Seyyid Yahya'ya satarak lfrikıye'ye hicret edip Fas padişahına dehâlet eyledi. Padişah Zagal'i ele geçirinde Endülüs'te gerçekleşen namussuzca hareketlerini yüzüne karşı birer birer saydıktan sonra ceza olarak gözlerine mil çektirdi. Her neye malik ise tamamını zaptederek kendisini sokağa attırdı. Biçare Zagal kaldırımlar üstünde dilenmeye başlayıp herkesin merhamet ve iyilikseverliğini celbetmek için "Benim halime merhamet ediniz. Çünkü ben Endülüs padişahı olan Zagal'im. Şimdi sadakaya muhtacım" diyerek helak oldu.
Sayfa 356Kitabı okudu
Endülüs'ün meşhur olan hekimlerinden Muhammed b. Zekeriyya Ebu Bekir er-Razi: "İlaç yerine gıda kullanmak mümkün olduğu müddetçe ilaçtan uzaklaş, tek ilaçla önlem almak mümkünken çok ilaçtan sakın. Hastalığın başlangıcında tedaviye başla, fakat kuvvetten düşürecek ilaç ile tedaviyi boşlama"
Sayfa 458Kitabı okudu
Her kötülük karşısındaki zayıflık ona rıza göstermektir
Fakat iyiyle kötüyü eşit göstermek fecaettir.