- «Allah’ım, Seni tanıyıp tanımayan kullarına verdiğin bu dünyalık bu kadar muhteşem ise, ya Seni tanıyıp Sana kulluk edenler için hazırladığın âhiret âlemi nasıldır?»
"Şüphe yok ki Allah, size birçok savaş yerlerinde zafer verdi ve Huneyn gününde size yardım etti. O vakit Huneyn'de çokluğunuz size güven vermişti de bir faydası olmamıştı. Yeryüzü o genişliği ile başınıza dar gelmişti. Sonra da bozularak arkanızı dönmüştünüz. Bu savaştan sonra Allah onlardan dilediği tevbe İslâm ile aziz kılar Allah Gâfûr'dur, Rahîm'dir." ( Tevbe , 133 )
Nakledildiğine göre Hak taâla Cebrail (A.S.)’ı, Akıl, imân ve hayâ ile Adem'e gönderdi.
Cebrail (A.S.):
— Hangisini dilersen onu al dedi.
Adem aklı seçti.
İman hayâ’ya:
— Hak taâla hazretleri bana akıl nerede olursa benim de orada olmamı emretti dedi.
— Kaf dağının arkasında kâfûr’dan yetmiş dağ vardır. Onun arkasında Anber'den yetmiş dağ vardır. Onun ardında altından yetmiş dağ vardır. Onun ardında gümüşten yetmiş dağ vardır. Onun ardında demirden yetmiş dağ vardır.
— Ruh bir cevherdir. Bulunduğu bedenin yok olması ile ruh yok olmaz. Onun için ruh, İlâhî zatın bir delilidir. O ruha (Hayâtul-Kul ve Rûh’ul-Ervâh = Kulun hayatı ve ruhların rûhu) derler. Öyle ise rûh ebedîdir.