Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü

Kolektif

Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü Gönderileri

Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü kitaplarını, Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü sözleri ve alıntılarını, Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü yazarlarını, Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
16 Ağustos 1912 (...)Zabitlerin arasındaki tahrikçilere gelince; onlar hakkında Harbiye Nezareti’ne, memleketimizin ve ordumuzun sarsılmasını isteyen bu sefilleri burada istemediğimizi bildiren bir telgraf çektim. Bu gibi durumlar, maalesef zavallı memleketim için endişeyle beklediğim türdeki buhranlar. Bunlara katlanmak gerekir. Bu sarsıntılar en azından belki de bu kıtada bir harbin çıkmasından bizi kurtarır.
16 Ağustos 1912 (...)Bugün burada bir sürü can sıkıcı hadise vuku buldu. Çoğu kere kaygısız ve umutlu bir duruş sergilemekte zorlandım, halbuki Araplara karşı öyle görünmeliyim. Beni endişeli görürlerse onların da tavırları değişir; onlara sıkıntı oluşturacağımdan endişe ederler. (...)
Reklam
16 Ağustos 1912 (...) Barış düşüncesinin, tüm planlanan işlerin sonunu getireceği aklıma geldikçe, çok kez Napolyon’un Mantova(1) önlerinde ne kadar bahtiyar olduğunu düşünüyorum.(...) (1) Napolyon’un yaklaşık 6 aylık bir kuşatmadan sonra fethettiği Kuzey İtalya kenti.
7 Ağustos 1912 (...) Şu sıralar İtalyanlar yine çıldırmış gibi, Derne’nin doğusunda, tüm batarya ve kruvazörleri ile susturmayı çok istedikleri küçük topumuza ateş açıyorlar. Çünkü topumuz şehir ahalisinin moralini oldukça bozuyor.
7 Ağustos 1912 (...)babam beni gördüğünde gözyaşlarına hakim olamadı. Araplar elini öpmek için geliyor ve silahlarla ateş ediliyordu. Kampa kadar yol boyunca hep ateş yakılmıştı. Araplar meşale ve sancaklarla sağımızda ve solumuzda bize eşlik ederek sevinç çığlıkları atıyordu. Bir ara curcunanın etkisiyle atım ayaklanıp beni yamaçtan 10 metre kadar aşağıya fırlattı fakat bana bir şey olmadı. Kampa vardığımızda bizi başka merasimler bekliyordu. (...)
7 Ağustos 1912 Dün akşam saat sekizde Derne’nin dağ geçidinde babamı beklerken, Araplar sevinç nişanesi olarak ateş yaktılar. Hava çoktan karardığı için ateşte parıldayan odun yığını güzel bir tablo gibi duruyordu.(...)
Reklam
1 Ağustos 1912 (...)Derne tek bir top ile ateşe tutuluyor. İtalyanlar ise Derne’nin güneyinde dağ sırtlarına doğru geri çekilmiş, nafile çabalarla tabyalarından altı tane 15 cm’lik gülleleri top ve kruvazörleriyle zavallı topumuzu susturmaya çalışıyorlar. Sesler çadırlı ordugahımızdan gece gündüz duyuluyor. Bizim 10 atışımıza İtalyanlar en az bin misli ile mukabele ediyor. Mevzilerinden çıkıp bir kere taarruza kalkışsalar, bizim için aylardır gazetelerinde yazarak diledikleri dersi inşallah alacaklar.
1 Ağustos 1912 (...)Memleketim de bana gittikçe daha çok ihtiyaç duyulduğunu hissediyorum fakat buraya bağlandım kaldım.(...)
1 Ağustos 1912 (...)Lanet olası İtalyanlar yüzünden İstanbul ve Anadolu’daki hadiselerle ilgilenmem mümkün olmuyor.(...)
1 Ağustos 1912 (...)Bu çöl kampının yalnızlığı beni genellikle kederlendiriyor. Çoğu zaman kendimi, büsbütün yalnızlığının farkına varan, kilise Bankının herhangi bir köşesine sığınmaya çalışan, orada meleklerin kanatları altına gizlenebileceğini düşünen bir yetim gibi hissediyorum.(...)
298 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.