Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü

Kolektif

Öne Çıkan Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü Gönderileri

Öne Çıkan Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü kitaplarını, öne çıkan Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü yazarlarını, öne çıkan Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sunuş’dan...
Enver Paşa’nın Trablusgarp’taki dönemi yaklaşık bir yıl sürer. Bu dönemde Enver Paşa İtalyanların ilerleyişini tamamen durdurmakla kalmamış, İstanbul’a geri çağırılmaları durumunda direnişin devamı için gerekli önlemleri de almaya çalışmıştır. Önce Arap askerleri subay olarak yetiştirecek bir askeri okul kurar, ardından da Arap çocuklara okuma-yazma öğretecek bir ilkokul… Hatta yüz kadar çocuğu İstanbul’daki Harp Okulu’na gönderir. Tüm bunların ayrıntılarını “günlüğü”nde bulabilirsiniz. Özgür Erdem 26 Temmuz 2015
21 Ağustos 1912 Dün toplarıyla şehri bombalayan topçu sınıfını denetledim. Düşman görünmüyordu. Her atışımıza en az on iki top güllesiyle mukabele ediyordu. Barut dumanından islenmiş ve İtalyan toplarının tozundan kirlenmiş oldukları halde vazifelerini ciddi ve sakince yerine getiren topçu sınıfını izlemek memnun ediciydi.(...)
Reklam
Sunuş’dan...
Enver Paşa’nın “günlüğü”nde her şeyden önce Trablusgarp’ta yazılan direniş destanını her aşamasında görüyorsunuz: Silah ve mühimmat açısından çok üstün olmalarına karşın İtalyanların sahil şeridinden güneye inememeleri… Arapların Türk subayların önderliğinde organize oluşu ve direniş hattının kuruluşu… Direnişçilerin binbir zorluğa ve maddi olanaksızlıklara rağmen kahramanca savaşları… Arapların genç-yaşlı demeden, hatta kadınlarına varana dek bir bütün olarak direnişe geçişi… Tüm bunları Enver Paşa’nın “günlüğü”nde bulmak mümkün. Özgür Erdem 26 Temmuz 2015
2 Eylül 1912 (...)İç sulhun sağlanmasında neredeyse Drakon(1) gibi katı davranmalıdır; memleketin menfaati gereği onun gibi sert talimatlarla muamele etmelidir. Ülkenin asayişi mutlaka sağlanmalıdır.(...) Çevirenin Notu: Atina’nın ilk kanun koyucusu olarak kabul edilen Drakon Batı dillerinde aşırı katı bir kural veya tedbiri nitelemek için kullanılan “draconian / draconien” sıfatı aracılığıyla ününü korumuştur.
27 Şubat 1912 Derne önünde (...)Alman dostlarımdan öğrendiğim kadarıyla, Avrupa gazeteleri İtalyanların hezimetinden pek bahsetmiyormuş. Peki, öyleyse nasıl oluyor da Alman Elçiliği aracılığıyla her an İtalyanların sorularıyla muhatap oluyorum: Filanca ve falanca kont veya zabit, komutan veya teğmen bu veya şu muharebeden beri kayıp olduğundan, esirlerimizin arasında olabilirler miymiş? Benim başım onlar için paha biçilmez değerde; biliyorum, hem ucuza da elde etmesinler.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Ön sözü mutlaka okunması gerekli ki kitabın devamı açısından oldukça elzem. Bir grup subayın isim ve kıyafet değiştirerek zorlu yollardan bu coğrafyaya geçiş hikayesini hep dinleriz. Fakat burada neler oldu, nereden nereye getirildi sorularını soranlar için birebir bir eser. Bir sene içerisinde İtalyanlar kıyıya sabit halde tutulmuş, bölgenin ihtiyaçları sıra ile giderilmiş, ilerisi için eğitimli insanlar yetiştirilmeye çalışılmış. Trablusgarp 1551 yılında Kanuni zamanında alınmış ve 1911 yılına kadar da elimizde kalmıştır. Seneler içerisinde bölge sadece sürgün edilenler için kullanılmış hale getirilerek hiç bir bakım-onarım ya da ileri bir zamanda bir savaş durumunda kalırsa diye düşünülmeden kimsesiz bırakılmış duruma gelmiştir. Ta ki bir avuç subayın (başlarında Enver Paşa) unutulmuş bu vatan parçasını savunmaya gittikleri ana kadar....
Enver Paşa'nın Trablusgarp Günlüğü
Enver Paşa'nın Trablusgarp GünlüğüKolektif · Tarih & Kuram Yayıncılık · 201518 okunma
Reklam
Zaviye-i Defne İleriye doğru yol alıyoruz ve ben bu durumdan memnunum. Sallum’da(1) İtalyanları ilk kez gördüm. Dün akşam 60 kez ateş ettiler, inşallah Roma Bankası binasının taşlarını oynatmışlardır! Arapların morali gün geçtikçe yükseliyor. Halifenin akrabasının beklenmedik şekilde teşrif etmesi onları bir hayli etkiledi. Gördüğüm ve hissettiğim gibi birlikler için şahsım önem arz ediyor. (...) (1) Yayınevinin notu: Bugünkü Mısır-Libya sınırında yer alan bir Mısır kenti
19 Şubat 1912 Ayn-el-Mansur (...)Şimdi Allah’a şükürler olsun askeri hekimlerimizin yanı sıra Mısır’dan 3 ve İstanbul’dan 2 ve Selanik’ten de 1 adet (200-300 yataklı) Hilal-i Ahmer koğuşuna sahibiz. Arapların inanılmaz dayanıklı ve sağlıklı fıtratları hekimlerin işini kolaylaştırıyor. Çatışmalardan sonra yalnızca iki gün istirahatle hastaların dörtte üçü sıhhat buluyor. (...)
17 Mayıs 1912 (...) Bazen kendimi, sadece içgüdüsel bir vatan sevdasıyla, yükümlülüklerini yerine getiren mekanik bir araç gibi görüyorum. (...)
17 Ekim 1912 (...)Başta Balkan devletlerini teşvik eden Rusya, şimdi onları Üçlü İtilaf Devletlerinin diğer güçleriyle birlikte geri çekmek istiyor. Adem-i Merkeziyet vaat etmekle kalmıyor, geniş ıslahatların da yapılacağına söz veriyor, hatta harp zaferle bile sonuçlansa onların bundan daha fazlasını elde edemeyeceklerini ekliyor.
Sayfa 117Kitabı okudu
298 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.