Bana; “talebağ" (talebe) şeklinde hitap eden, seyrek bıyıkları dudak bitiminde gönyeyle kesilmiş, kel ve elma yanaklı bir hocam vardı. Onu itebileceğim timsahlarla dolu bir göl olmamasının sıkıntısını hep çekmişimdir.
Yıl sonuna kadar ders notlarından çektirdiğiniz bütün fotokopiler birer santim eninde kıyılıp uçurtma kuyruğu yapılır. Ama uçurtmanın gövdesi asla yapılmaz. Ders notları sonsuza kadar gövdesi olmayan bir uçurtma kuyruğu şeklinde kalmaya mahkum edilir. Beşer gün arayla gidip üzerlerine tükürülür
Bunların hepsini sil baştan düzenleyebilmek için daha büyük 58 dönüm 190 metreküp filan gibi bir silgiye gereksimim var! Firmanız bunu kaça yapar? 1991 Mayıs’ında teslim edebilir misiniz? Ayrıca silgiye vanilya kokusu sindirebilecek teknolojiye sahip misiniz? Söz konusu silgi mürekkep de silebilecek kapasitede olabilir mi? Kıl mı tüy mü? Bir etüd edip, fizibilite çalışmalarını yollayın.
Sen bensem, Ben de senem
Bizig, ayrılamayık! Ayrılırsak çok yazıg.
Kurbanin oliim
Ölün de... Öliim
Ya gag geel,
Ya, gakiim geliiim...
Eller bana “bey" demiş nediim?
İsterem ki; sen bana “ula" diyesen..
Sebastiaan, koş bana mitralyözlerimi, şoketatarlarımı, yavşaksavarlarımı, krovazörlerimi, destroyerlerimi, nükleer deniz ve bilinç altılarımı getir. Dehşet saçıcam.