Sebastiaan, koş bana mitralyözlerimi, şoketatarlarımı, yavşaksavarlarımı, krovazörlerimi, destroyerlerimi, nükleer deniz ve bilinç altılarımı getir. Dehşet saçıcam.
Seni görende üregim bir hoş oliyir
Yanir, yanir, tutuşir, ateşleniir
Sonra. İşte eyle söniir.
Akşam olir, davar geliir, nahır gelir.
Bir sen gelmirsen,
Diyacaksın ki neye?
İşte... eyle...
Geceleri hep seni düşünirem,
Pencerede, bir ara seni görirem
Gel diyrem, kaybolirsen
Diyacaksın ki neye?
İşte eyle...
Sabah olir, güneş doğir
Sanki, güneşle birlikte geleceksan...
... Ama gelmirsen, gahrımdan öliyrem...
Diyacaksın ki neye?
İşte eyle...