Tanıtmaya yazardan başlayalım: Kendisi İngiltere'de bir sosyoloji hocasıdır. Bu çalışmasında; eşitlik-yurttaşlık ikilemine değinmiş, eşitsizliğin kapitalist ve kültürel temellerine değinmiş, Sovyet deneyimindeki eşitsizliklere değinmiş, eşitsizlik türlerine değinmiş, eşitliği tanımlamış, eşitlik-adalet ilişkisinde Rawls'a, Weber'e ve Marx'a değinmeden geçmemiş, eşitlik düşüncesinin din ve ideoloji ile olan bağlantılarına da değinmiş, ve son olarak eşitlik-eğitim ilişkisine değinmiş. Bunun dışında eşitlik deneyimleri gibi karaladığı birkaç konu daha var, ama onlardan bahsetmeye gerek yok, kitabın ana hatları budur. Özetle; eşitlik kavramına giriş niteliğinde olan bir kitaptır. İçindekiler kısmı kabaca böyledir. Eseri harbiden beğendim. Puan olarak 9/10 veriyorum. Siyaset bilimcilerin, felsefecilerin, öğretmenlerin ve sosyologların kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
EşitlikBryan S. Turner · Dost Kitabevi · 200715 okunma
Darwincilik, ondokuzuncu yüzyıl sonlarınna doğru özellikle de Amerika'da popüler hale geldi, emperyalizmin ve ırkçılığın gerekçelendirilmesinde kullanıldı.
Ondokuzuncu ve yirminci yüzyıllarda ırksal ve ekonomik eşitsizliğin meşrulaştırılması işini, din yerine toplumsal Darwincilik, biyolojizm ve eugenics [insan ırkının soyaçekim yoluyla ıslahına çalışan bilim dalı] gördü.
Weber'in karşılaştırmalı din toplumbiliminde, modemizmi kolaylaştıran dinsel sistemler (Kalvinci Protestanlık) ile modernleşme sürecine karşı
koyan dinsel gelenekler (Weber'in Asya tipi dediği dinsel sistemler) arasında bir süreklilik vardır.
Uygulanabilir ve istenir bir toplumsal hedef olarak şartlarda eşitliğe bağlılık, büyük ölçüde, özerk ahlaki birey ve bireysel sorumluluk kavramının ideolojik etkisine da yanacaktır.
Gelir eşitsizliğinin, öncelikle, yaşla, hane yapısıyla, etnik ve cinsel kimlikle, yani esas olarak toplumdaki atfedilmiş statülerle yakından ilişkili olduğunu söylemiştim.
Farklı toplumsal tabakalar arasındaki toplumsal eşitsizlik, toplumun devamı ve korunması açısından olumlu bir işlev görür; ama aynı zamanda, toplumsal rol farklılaşmasının olduğu bütün toplumlarda kaçınılmazdır da.
Fırsat eşitliği kavramı, şartlarda eşitlik fikriyle yakından ilişkilidir ve -bir yere kadar- şartlarda eşitlikten ayrı tutulamaz. Fırsat eşitliği, yetenekli olanları ve rekabet ortamında becerilerini kişisel başarı için kullanmaya hazır olanları ödüllendirir. Ne ki, ailenin sahip olduğu üstünlükleri çocuklarına aktarabildiği yerde, başarı yarışının başlama noktasında eşitlik yoktur; çünkü, sözgelişi işçi çocukları, ailelerinden miras kalan eksikliklerle yarışa başlayacaklardır.