Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1. Cilt

Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr

Necmeddin Ömer En-Nesefî

Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr Gönderileri

Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr kitaplarını, Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr sözleri ve alıntılarını, Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr yazarlarını, Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ehl-i kitabın müminleri “Derler ki: Biz ona iman ettik.” [ Âl-i İmrân 3/7] yani azına da çoğuna da iman ettik. Onlar böyle deyince Huyey onlara dedi ki “Yazık size! Aklınızı karıştıran bâtılı anlayamıyor musunuz?” Onlar, “Aksine, biz hakkı biliyoruz.” dediler ve sonra da “Rabbimiz! Kalplerimizi kaydırma.” [ Âl-i İmrân 3/8] diye dua ettiler.
Iraklı bir zât şöyle demiştir: Yaratılmışların akılları ilk hitap esnasında, anlama mahallinde hayrete düştü. Böylece hiç kimsenin ilâhî hitabı bilme konusunda acziyetten başka, ilâhî hitabın hakkını bilmeye giden bir yola sahip olmadığını anladılar.
Reklam
Ebû Revk şöyle demiştir: Kâfirler “Bu Kur’ân’a kulak vermeyin, okunduğu zaman gürültü yapın.” [ Fussilet 41/26] demiş ve birbirlerine ondan yüz çevirmeyi öğütlemiş oldukları için Allah Teâlâ, onların ıslahını ve faydasını istemiş olması nedeniyle kendilerine bilmedikleri sözler göndermeyi murat etmiş, böylece bu durum onlara kendilerine gelen Kur’ân karşısında susup sessizce onu dinlemelerini temin etmiştir. Bu yüzden mukattaa harflerini indirmiştir. Onlar bu harfleri işittikleri zaman hayrete düşmüş kimseler gibi “ Muhammed’in getirdiği şu şeye bir kulak verin!” demişler, kulak verip dinledikleri zaman ise Kur’ân ile onlara hücum etmiş, kulaklarını doldurmuştur ve bu durum onların Kur’ân’ı dinlemelerinin sebebi, faydalanmalarının yolu olmuştur.
Hasan-ı Basrî ve Saîd b. Cübeyr şöyle demişlerdir: Biz nasıl telif edileceğini bilemesek de mukattaa harfleri bir şekilde birleştirilip telif edildiği zaman Allah’ın isimleri ortaya çıkar. Zira “Elif lâm râ” [ el-Hicr 15/1], "Hâ mîm” [ Fussilet 41/1], “Nûn” [el-Kalem 68/1] âyetleri üç sûrenin baş âyetleridir, bunlar birleştirildiği zaman er-rahmân kelimesi çıkar ki bu da Allah’ın isimleri içerisinde büyük bir isimdir.
Ebû Bekir Verrâk şöyle demiştir: Allah kitabına iki şeyi zikrederek başladı: Bismillah ve elhamdülillah. Böylece Kur’ân okuyan kimse âdeta şöyle demiş olur: Varlıkların mevcudiyeti O’nunladır, mülkiyeti O’na aittir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Şair şöyle der: Hadiseler ardı ardına yaşanırken ben O'nda sükûn buldum.
Reklam
Hz. Peygamber aleyhisselâm, “Eğer Kur’ân seni alıkoymuyorsa o zaman sen okuyucu değilsin.”
Sayfa 80 - Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 13: 622.Kitabı okudu
E‘ûzü ifadesinin mânası “sığınırım, iltica ederim” şeklindedir. Kimileri bunun mânasının “korunma talep ederim”, kimileri “yardım dilerim”, kimileri de “imdat dilerim” şeklinde olduğunu söylemiştir.
Hasan-ı Basrî şöyle demiştir: Allah Teâlâ, indirmiş olduğu her âyetten neyi kast etmiş olduğunu kullarının bilmesini ister.
Hz. Ali şöyle demiştir: Bilgisi Kur’ân’da olmayan hiçbir şey yoktur, ancak insanların görüşü ondan [onu anlamaktan] âciz kalır.
112 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.