Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bosnalı Kadınların Dramı

Etnik Tecavüz

Elena Doni

Etnik Tecavüz Gönderileri

Etnik Tecavüz kitaplarını, Etnik Tecavüz sözleri ve alıntılarını, Etnik Tecavüz yazarlarını, Etnik Tecavüz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cinsel vahşet eylemleri, ne 9 yaşında bir çocuğu ne de 60 yaşında bir kadını kayırıyor. Ancak, Sırp çetelerinin terör eylemleri özellikle günde 30-40 kadar erkeğin tecavüz ettiği genç kızlar üzerinde yoğunlaşıyor.
Sayfa 38 - Real YayınlarıKitabı okudu
Tresnyevka, ilk olarak, Etnik Temizlik stratejisinin bir bölümünü teşkil eden Müslüman ve Hırvat kadınlarının tecavüze uğramasını gözler önüne serdi. Savaşların her zaman kurbanları olan kadınlar ve çocuklar, bu savaşta % 18 kayıp verdiler ve % 75'i toplama kamplarına kapatıldı. Trensjevka örgütünden alınan kaynaklara göre bu kamplarda kadınlar çetelerin vahşet eylemlerine, zorla akrabalar arası cinsel ilişkiye maruz kalıyorlardı ve yaralı Sırpları yaşatmak uğruna kan vermek zorundaydılar; Bu arada bazı evlerde küçük çocuklar fırınlarda yakılıyorlar, suda boğuluyorlardı. (Papaz Stipo Marcinkoviç tarafından anlatılan bir başka acıklı olay da şöyle: Markonicgrad'ın 3 ve 4 yaşlarındaki iki çocuğu, annelerinin gözleri önünde çimento karıştırma makinasının içine atıldılar.)
Sayfa 37 - Real YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Toplumsal kontrolün yokluğunda, zayıfların ezilmesi ve yağmacılık bütün vahşetiyle ortaya çıkar. Tabii ki, bazı durumlarda kadınları ırza geçmekten korumaya çalışan erkekler tutsaklara birazcık insanca davranışta bulunan gardiyanlar olmuştur. Ancak yüzlerce diğeri, çıldırmış vahşi hayvanlar gibi ellerinde silahları, güçlerini kullanıyorlardı.
Sayfa 37 - Real YayınlarıKitabı okudu
Mazowiecki, İnsan Haklarının çiğnenmesi konusunda Birleşmiş Milletlere yazdığı 4. raporunda şöyle der: "Zorla ırza geçmek sadece kurbana karşı işlenen bir suç değil, aynı zamanda tüm toplumu, küçük düşürülmüş, onuru kırılmış, korku içinde yaşamaya iten bir yaradır. Güvenilir kaynaklar halkın önünde ırza geçme olayından bahseder. Böylelikle tüm köyün önünde ırza geçerek halkı korkmaya ve köylerinden kaçmaya zorlarlar."
Sayfa 35 - Real YayınlarıKitabı okudu
Bir varsayıma göre tüm savaş alanlarındaki düşmanların kadınlarının ırzlarına geçildiği ve bu sebeple de Sırplara, toplama kamplarındaki, ya da evlerindeki Müslüman ve Hırvat kadınların ırzlarına geçilmesi sorumluluğu düşmüştü. Ve hatta aralarından seçtikleri en genç ve güzel olanları da genelev kamplarına yolluyorlardı.
Sayfa 36 - Real YayınlarıKitabı okudu
Nitekim, Bosna Hersek'te tecavüze uğrayan ilk kadınlar en kültürlü, en aktif olanlar oldu: Sendikacılar, bürokratlar, öğretmenler, sekreterler özetle yönetim alanında çalışan kadınlar. Sorumluluğu ve gücü olan kadınları aşağılamak için en uygun yol buydu ve bu terör, vahşet dolu olaylar, şahitler önünde yapılıyordu, çünkü böylelikle kurbanları kendilerini çok daha fazla küçük düşürülmüş hissederlerdi ve kötü haberlerin kulaktan kulağa yayılmasıyla aileler evlerinden uzaklaşmaya mahkûm olurlardı.
Sayfa 36 - Real YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tecavüz etme, bütün savaşlarda her zaman rastlanılan bir olgudur. Hatta Homeros'un zamanında fethedilen yerlerin yağmalanması kadar önemli, kazananın doğal bir hakkı olarak düşünülürdü.
Sayfa 35 - Real YayınlarıKitabı okudu
Zilhada'nın hikayesi binlercesi arasından sadece bir tanesi. Üstelik en korkunçlarından da değil: Bazı kadınların çocukları önünde, aileleri önünde ırzlarına geçildi. Bazılarının da şişelerle, ya da tüfeklerin namluları kullanılarak ırzlarına geçildi. Hepsi de mümkün olan her şekliyle aşağılandılar.
Sayfa 35 - Real YayınlarıKitabı okudu
Tüm eziyetlerin sona ermesinden uzak, Zilhada'nın işkenceleri Trnopolye ve Omarska toplama kamplarında da devam etmek zorundaydı, Kadın tutsakların umutsuzluğu pek çoğunu intihar etmeyi düşünmeye itiyordu. Aralarından başaranlar da oluyordu: Kimileri kafalarını duvarlara vurarak eziyorlar, kimileri başka bir kampa gönderilirken, yolda kendilerini kamyondan aşağıya atıveriyorlardı. "Kadın ve erkek, hepimizin tek ümidi silahtan çıkan tek bir kurşunla ölmekti. Ama acı çekmeden ölmenin ne kadar güç olduğunu hepimiz çok iyi biliyorduk."
Sayfa 34 - Real YayınlarıKitabı okudu
Müslüman ailelere özgü davranışlardan biri sayılan kapıdan içeri girerken ayakkabıların çıkartılması, Zilhada'nın sapsarı kıvırcık saçlarıyla ve mavi gözleriyle pek bağdaşmayan bir davranıştı. Çünkü bizim cahilliğimizden olacak; esmer tenli, kara saçlı, kara gözlü insanların İslam'ın şartlarına, geleneklerine uymalarına çok yatkınız da, Orta Avrupa insanının özelliklerini almış, uzun boylu, güçlü kuvvetli özellikler taşıyan sarışın Bosnalı Müslümanların bu davranışlarını yadırgıyoruz. İslam'ın tüm inananları içinde Bosnalılar, hemen hemen yarım yüzyıl boyunca Marksist eğitimle laikleşmiş ve dini açıdan en gevşek toplum olmuşlardır. Bu durum ancak bir buçuk yıl öncesine kadar devam etmiş, Etnik Temizlik adı altında esmeye başlayan terör havası onları adeta toplumsal bilinçlenmeye itmiştir. Zilhada'nın söylediği boyuna asılan bir haç değil. "Kuran'dır. Daha önce dindar değildim, artık farklı."
Sayfa 32 - Real YayınlarıKitabı okudu
72 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.