"Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı"nın yazarının ikinci kitabı. İlk kitabını bir seyahat sırasında Storytel'den dinlemiş ve sevmiştim. İnanılmaz bir kalem değil, ama bazen insanın kafasını rahatlatan ve bir şeyler anlatan bu tarz kitaplara da ihtiyacı oluyor. Yazarın okurla sohbet ettiği, araştırmalarından ve varsayımlarından bahsettiği, aforizma kokmayan fakat ilgi çekici konulardan bahsettiği kitaplar... Bu kitap da onlardan birisi; duygularımızla aklımız arasında nasıl bocaladığımız, hayatın bu bocalama içinde nasıl geçtiğini/geçemediğini anlatıyor. İlk kitabına göre çok daha karmaşık, şöyle ki yazarın kitabın başında anlattıkları ile kitap sonunda vardığı noktalar çelişiyor. Ayrıca bir yerden sonra aynı şeyin ilkokul çocuğuna anlatacak kadar basite indirgenerek anlatılması bende kitabın "ilk kitap tuttu, ikinciyi de piyasaya sürelim, herkese hitap etsin, çok satsın" duygusuyla yazıldığı hissini uyandırdı.
Peki kitap sadece bunlarla mı ilgili? O kadar da değil, güzellikleri de var; verilen örnekler, tarihe iz bırakan dehalarla ilgili farklı anılar ve anekdotlar ilgi çekici.
Bir seyahat, kafa dağıtmaya ihtiyacınız olduğunda okumaktan keyif alabileceğiniz bir kitap, okumazsanız da çok bir şey kaybetmezsiniz.