Nihayet okudum ve bitirdim. Tatil,bayram ziyaretleri derken geç biten bir kitabım oldu.Sevinç Çokum'un fikir ve duygu ağırlığını bir arada yansıtan Evlerinin Önü 1980 öncesi bunalımlı günlerin ürünüdür. Kitabın içerisinde 21 tane hikaye var.En çok sevdiğim hikayeler Evlerinin Önü ve Seni Tanıyorum adlı hikayeler idi.Bu yazar ile tanıştıran @heraposeidonkibele hocama teşekkür ederim.
Kimdi bu? Bir el, alnıma değiyor. Sıcak soluğunu duyuyor onun. Konuşmak istiyor. Kimsesizliğini duyurabilmek. “Bütün bunlar oldu mu? Yaşadım mı ben?” diye sorabilmek..
Hani bazen insan kendini eski günlerin içinde buluverir. Bir başka zamana atlar ve orada yaşar; ondan sonra geçmişi çarçabuk kaybeder. Sarsılır, ağlayası gelir.
Hayat sel suyu gibi akıp geçti. Ben bir dal parçasıydım, oraya buraya çarpıp yol aldım. Bir gün rahat bir nefes alıp, işte huzura kavuştum diyemedim. Yaşarken rahata ermek de neyin nesi?