Hayat sel suyu gibi akıp geçti. Ben bir dal parçasıydım, oraya buraya çarpıp yol aldım. Bir gün rahat bir nefes alıp, işte huzura kavuştum diyemedim. Yaşarken rahata ermek de neyin nesi?
Bu güzeldir. Kar çiçekleri gibi, su gibi, bulut gibi, gün doğuşu gibi, mermer gibi, sedef gibi, patlamak üzere bir tomurcuk gibi...
Yağmur gibi, ateş gibi, kömür gibi, demir gibi, petrol gibi, taş gibi, Allah gibi güzeldir.
Tabiat, çocukların adam olmazdan evvel çocuk olmalarını istiyor. Eğer biz bu nizamı bozmak istersek mevsimsiz meyveler yetiştirmiş oluruz ki ham, tatsız olacakları için derhal bozulmakta gecikmeyeceklerdir. Biz de genç doktorlarla ihtiyar çocuklar yetiştirmiş oluruz.