Öte yandan duyguların ya da heyecanların içerdiği bilgiyi, bilinçli olarak elde edilen bilgiyle kullanmak ve her ikisini terapötik süreçte birleştirmek, terapisti gözlenebilen ve değerlendirilebilen yaratıcılık ve etkinlik pozisyonuna getirir.
Hislerin, bizim ya da danışanlarımızın davranışlarına aklın, bilginin, bilişsel sürecin müdahalesi olmadan rehberlik etmesi, iyi niyetli bir çocuğa ailenin kontrolünü vererek boş ümitlere sahip olmaktır.
Yetişkinler, kendilerini seven kişiden, böylesi tam özgeci veriş beklediklerinde çocukluğa özgü narsizmin hayal edilen idilik dünyası için özlem duymaktadırlar.
"Pek çok dostluk ya da evlilik, insanların birbiriyle ilişki kurması ve birbirini sevmesi yerine, bir kişinin bir diğerini yalnızlığa karşı bir kalkan olarak kullanması nedeniyle başarısızlığa uğramıştır."