Modern zamanlar boyunca, batı dünyası hayatın her alanında, ontolojik meşruiyet ve otorite kaynağı, norm ve paradigma belirleyici olarak, kendisini ideolojik/felsefi/ kültürel/ siyasal ayrıcalıklara sahip, dokunulmaz kılıman bir konuma yerleştirdi. Bu konumdan hareketle islam dünyası toplumları, halkları ve kültürleri her alanda nesneleştirilerek ötekileştirdiler.