Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrimsel Analiz

Scott Freeman

Evrimsel Analiz Sözleri ve Alıntıları

Evrimsel Analiz sözleri ve alıntılarını, Evrimsel Analiz kitap alıntılarını, Evrimsel Analiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
çoğu modern kadının yaşadığı aylık menstrual döngü genellikle normal kabul edi­lir. fakat, gittikçe artan sayıda epidemiyolojik kanıtlar, sürekli menstrual döngünün kadında göğüs kanseri riskini artırdığını işaret etmektedir. (...) menstrual döngünün yumurta bırakımı sonrasındaki evrede var olan östrojen ve progesteron, süt bezlerini astarlayan hücrelerin bölünmesini teşvik ettiği için, menstrual döngü göğüs kanseri riskini arttırıyor görünmektedir (Henderson vd. 1993). daha fazla hücre bölünmesi, kanser oluşturabilecek mutasyonların olasılığının daha da artması demektir.
Sayfa 662 - ):Kitabı okudu
birbirlerinin kopyası olan iki popülasyon oluşturduğumuzu düşünün. bir populasyonu, bezelye bitkisi üzerinde dikkatlice kontrol edilen bir çevrede yetiştiririz ve yaprakbitleri büyürler. popülasyondaki tüm yaprakbitleri aynı çevreyi paylaştıkları için onlar arasındaki herhangi bir büyüklük farkı bütünüyle genetik farklılıktan dolayı olacaktır. bezelyeler üzerinde büyüdüğünde, laboratuvar popülasyonumuzda büyük­lüğün kalıtım derecesi 1’dir. şimdi diğer özdeş yaprakbiti popülasyonunu yonca üzerinde yetiştirelim. bu popülasyondaki yaprakbitleri o kadar büyük olmazlar (çünkü bunlar bezelye yaprakbitleri­dir). yine de bu popülasyondaki tüm yaprak bitleri aynı çevreyi paylaştıklarından bü­yüklükleri arasındaki her farklılık genetik varyasyondan kaynaklanacaktır. yonca üzerinde yetiştirildiği zaman laboratuvar popülasyonumuzun kalıtım derecesi 1’dir. her iki popülasyonda da yüksek bir kalıtım derecesine ve popülasyonlar arasında­ki ortalama büyüklükte bir farklılığa sahibiz. bu bezelyeler üzerinde yetişen popülasyonun büyüklük açısından yonca üzerinde büyüyenden genetik olarak daha üstün olduğu anlamına gelir mi? elbette değil; biz bilerek genetik yapılar bakımından öz­deş olan popülasyonlar oluşturduk. her popülasyonda kalıtım derecesinin yüksek olması gerçeği, aralarındaki farklılığın nedeni hakkında bir şey söylemez, çünkü popülasyonlar farklı çevrelerde yetiştirilmiştir.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Darwinist Uyum...
"Darwin, hayatta kalma ve üremede daha başarılı olan ve bir sonraki nesilde yavruları populasyonun daha büyük bir yüzdesini oluşturan bireyleri iyi uyan (more fit) olarak tanımladı. Bunu yaparken günlük dilde kullanılan İngilizce "fit (uyan)" ve "fitness" (uyum gücü) kelimelerine yeni bir anlam kazandırdı. Darwinist uyum gücü bireylerin bulundukları ortamda hayatta kalma ve çoğalma yeteneğidir." -Scott Freeman, Evrimsel Analiz, Palme Yayınları, syf: 77
Sayfa 77
şempanzeler Afrika’da besin kaynağı olarak avlandığı için ve virüs ile enfekte olmuş bu maymunların gen baz dizilimlerinin HIV-1’e çok yakın olmasından dolayı, Gao ve meslektaşları, şempanzeleri enfekte eden SIV virüsünün (SIVşpz), şempanzelerden insanlara akta­rıldığını ve insanlarda da bu virüsün HIV-1’e evrimleştiğini ortaya atmışlardır.
devamını göster’e basmalı mısınız? hayır
organizmalar niçin yaşlanır ve ölür? 1. yaşam hızına bağlı yaşlanma teorisi yaşlanma ile ilgili yaşam hızı teorisi, yaşlanmanın hücre ya da dokularda geri dönü­şümü olmayan bir hasarın birikimi sonucu meydana geldiğini savunmaktadır. bu teori iki olasılıktan söz eder: - hücre ve doku hasarına kısmen metaboiik ürün­ ler neden olduğundan, yaşlanma
Sayfa 366Kitabı okudu
yeni genler nasıl ortaya çıkar?
...bir dizi mutasyon çeşidi yeni genle­rin ortaya çıkmasını sağlayabilir. gen duplikasyonları muhtemelen en önemli yeni gen kaynağıdır. duplikasyon eşit olmayan kross-over (unequal cross-over) olarak bili­nen bir olay sonucu ortaya çıkar. eşit olmayan kross-over, mayoz sırasında rekombinasyon (krossing-over) olayının yürütülmesine katılan proteinler tarafından orta­ya çıkarılan şansa bağlı bir hatadır. eşit olmayan kross-overin ürünlerden biri fazla bir DNA parçasıdır. bu durumda genom, duplikasyona uğramış segment kısmında faz­ladan bir DNA kopyasına sahiptir. atasal kopya halen normal ürün üretebildiğinden, fazla DNA fenotipte bir değişime neden olmaksızın rahatlıkla yeni mutasyonlar biriktirmek üzere serbesttir. bu durumda, ortaya çıkan yeni DNA zamanla fonksiyonunu değiştirip, dolayısıyla da yeni bir lokus halini alabilir. bu önemli bir hu­sustur. gen duplikasyonu ilave DNA yaratığından, bu mekanizma, gen fonksiyonu ile ilgili tamamen yeni olasılıklarla sonuçlanan hesaba katılacak mekanizmaların ba­şında gelir.
Reklam
Körelmiş Organlar-Kuyruk Kemiği...
"İnsanlar da körelmiş yapılara sahiptirler. Örneğin, bizler kuyruk sokumu olarak adlandırılan küçük bir kuyruk kemiğine sahibiz. Yine üşüdüğümüzde veya korktuğumuzda vücut kıllarımızın dikleşmesini sağlamak için kasılan, kıl foliküllerine bağlı kaslarımız bulunmaktadır. Eğer şempanzeler kadar kıllı olsaydık kıl kaslarının (arrector pili) kasılmasıyla kürkümüzün hacmini arttırarak sıcak kalmamız ya da düşmanlarımız için daha büyük ve korkutucu görünmemiz sağlanacaktı. Ancak bizler çok kıllı değiliz ve sadece kaz şişinmesi yapabilmekteyiz. Bu kaz şişinmesi bizden daha kıllı bir atadan türediğimize işaret etmektedir. Aynı şekilde küçük kuyruk kemiklerimiz kuyruklu bir atadan türediğimizi göstermektedir." -Scott Freeman, Evrimsel Analiz, Palme Yayınları, syf: 42
Sayfa 42
bir kez kendini çoğaltan sistemler yerküre üzerinde evrimleşince, en azından bunlardan birisi kalıtsal bilgiyi depolamada DNA’yı ve bu bilginin ifade biçimi olan proteinleri kullanmaya uyum sağlamıştır. bu sistem en sonunda bugünkü gezegen üzerinde yaşamın tüm soy hatlarını ortaya çıkarmıştır. bütün yaşam formları (virüs­ler hariç), DNA ve protein kullandığından, kolaylıkla bu sonuca varmaktayız. aslında, bütün modern organizmalar bunları aynı biçimde kullanır; aynı 20 amino asit ve genetik kodun aynı temel yapısı bugüne kadar çalışılmış bütün yaratıklarda bulun­muştur. böylece, bütün organizmaların ortak bir atayı paylaştıklarını göstermek için parsimoni ilkelerini uygulayabiliriz.
Sayfa 487Kitabı okudu
Teorik beklentiler ile gerçek sonuçlar arasında ortaya çıkan rastgele zıtlıklara “örnekleme hatası” denir. Bir gen havuzundan zigot oluşturmada oraya çıkan örnekleme hatası “genetik sürüklenme”dir. Genetik sü­rüklenme, rastgele olayların eklemeli etkilerinden başka bir şey olmadığından, adap­tasyon üretmez. Fakat, daha önce gördüğümüz gibi, alel frekanslarını değiştirmeye neden olur. Yani kör şansın kendisi evrimsel bir mekanizmadır.
Sayfa 165Kitabı okudu
organik kalıntılar nasıl fosilleşir?
• baskı (compression) ve iz (impression) fosiller organik materyal ay­rışmadan suya veya taşınmış sedimanlara gömüldüğünde oluşabilir. üzerine yı­ğılan kum, çamur, kil ve diğer partiküllerin ağırlığı altındaki bir organik yapı alt­taki materyalde bir iz bırakabilir. oluşan fosil çamur veya ıslak zeminde bırakı­lan ayak izi kalıntısına benzerdir. • permineralize fosiller, organik yapı sedimanlara gömülüp, hücrele­rin içine çözünür mineraller biriktiğinde oluşabilir. bir doku kesiti almadan önce, dokunun reçineye gömülmesine benzer olan bu süreç, içsel yapının detayları­nın korunmasını sağlayabilir. • dökme (easts) ve kalıp (molds) fosillerin oluşumu, sedimanlara gö­müldükten sonra canlı kalıntının çürümesi veya kabukların çözülmesi ile başlar. kalıp fosiller boşluklar içerirken, dökme fosiller boşluklar içerisine sızan ve boşlukları dolduran yeni maddelerin taşlaşmasıyla oluşur. bu süreç heykeltraşların mum kalıp çıkarmasına benzer. kalıp ve dökme fosiller, organizmanın iç ve dış yapılarına ilişkin bilgileri koruyabilirler. • değişmemiş kalıntılar bazen hava alış-verişi, leş yiyici veya çöpçü hayvanlarca tüketilmesi ve bakteri veya mantarlarca ayrıştırılması önlenmiş or­tamlarda değişmeden korunabilirler.
Sayfa 508Kitabı okudu
Reklam
Bilimsel teoriler çoğunlukla iki bileşene sahiptirler. Birincisi doğal dünyada var olan örüntü konusunda bir rapor; ikincisi bu örüntüyü açıklayan bir süreçtir.
Sayfa 38
aristo aristo konuşma darwin
“kavrama için şekillenmiş insan eli, kazma için şekillenmiş köstebek ön üyesi, at ön bacağı, yunusbalığı küreği ve yarasa kanadının hepsinin aynı modele göre yapılmış olması ve aynı kemikleri aynı göreli pozisyonda bulundurmalarından daha garip ne olabilir?”
İlk kez 1859' da yayınlanan, "Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni Üzerine" adlı ünlü kitabında Charles Darwin, kendine iki hedef koydu: Evrim olgusu üzerine kanıtlar sunmak ve sorumlu mekanizma olarak doğal seçilimi tanımlamak. Bunlardan hiçbiri Darwin'in özgün düşünceleri değildi. Ancak o bunları daha açık biçimde anladı ve kendinden öncekilere göre daha etrafı biçimde ele aldı. Üstelik o bu düşüncelerin modern biyologları ürketmeye devam eden şekilde, nereye varacaklarını önceden göre bildi. Bu nedenledir ki, bugün Darwin'in adı Evrim Teorisi ile birlikte sık olarak anılmaktadır.
Sayfa 39
Doğal Seçilim ile Evrim...
"Doğal seçilimin nasıl, çalıştığını anlamak için, istatistiksel olarak düşünmek zorundayız. Seçilimin kendisi-hayatta kalma ve üreme-birey bazında olur, fakat değişen populasyonlardır... HIV virionlarını hatırlayınız. Aynı konaktaki virionların her biri AZT varlığında DNA sentezleme yetenekleri bakımından, reverz transkriptaz aktif bölgesi amino asit dizisi farklılıkları nedeniyle, çeşitlilik göstermekteydiler. AZT bağlama olasılığı az olan reverz transkriptazın mutant formuna sahip virionlar daha fazla çoğalmaktaydılar. Yeniden ürediklerinde kendi transkriptaz mutasyonlarını döllerine aktarırlar. Bir sonraki nesilde reverz transkriptazların değişmiş formuna sahip olan virionların oranı bir önceki nesildekine göre daha yüksektir. Populasyondaki bu değişim doğal seçilim ile evrimdir." -Scott Freeman, Evrimsel Analiz, Palme Yayınları, syf: 77
Sayfa 77
"Filogenetik ağaçların mucidi Darwin'in kendisiydi." -Scott Freeman, Evrimsel Analiz, Palme Yayınları, syf: 52
Sayfa 52
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.