"Çabuk ve ateşle, az fakat bayılarak yaşamak isteyenlere gelince, onlar hem başaramıyorlar ve hem sönükleşip gidiyorlardı, o da tecrübe etmek istemiş ve bu kadar harap olmuştu."
"Halbuki sadece sensin Suad, sadece sen... Eğer sen istesen dünyada benim için başka hiçbir şeyin önemi yoktur, ben senden başka bir şeyden korkmam... Fakat sen istemiyorsun, sen kaçıyorsun, yalnız sen değil gözlerin bile kaçıyor."
Ah hayatından ne kadar iğreniyordu. Onun hiçbir zerresinde sevilecek, büyük, muhterem bir şey görmüyordu. Köpek gibi başlamış, köpek gibi yaşamış ve köpekler gibi şimdi sürünmeye mahkûm olmuştu...