Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Eylül Gönderileri

En Eski Eylül kitaplarını, en eski Eylül sözleri ve alıntılarını, en eski Eylül yazarlarını, en eski Eylül yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...) Senin gibi böyle içten, ruhuma kadar, böyle canıma kadar içten...
İskele YayıncılıkKitabı okudu
(...) Gizlisi saklısı olmayan, içtensizlik, gösterişli bir öykünmeden, soğuk sarı bir öykünmeden oluşan bir yaşam... Her görüştüğünle müthiş bir rekabet, bir mücadele, bir düşmanlık... Hiçbir el sıkmazsın ki mümkün olsa seni bir çukura itmeyeceğine emin olasın...
Reklam
Ancak acaba yok edici eller olduğu gibi şifa ve yaşam veren eller de var mıydı?
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Eğer bütün üzüntülerim bir ses bulsaydı hiç kuşkusu yok ki bu kadar vahşi, bu kadar insancıl, bu kadar bedbaht, bu kadar umutsuz ve karanlık olurdu.
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Herkes içtenliğini bir başka zamana saklıyormuş gibi burada sanki özel bir kimlik alıyordu. Böyle bile bile biriyle görüşürken, ondan bir takım itiraflar dinlerken, her şeyin, sözlerin, tavırların, sesin, evet sesin bile sahte, durum için, o ana uydurulmuş bir uyum olduğunu görmekten doğan bir iğrenmeyle sonraları yemeğini yer yemez balkonun bir köşesine çekilmeye başlamıştı.
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ama nasıl yaşıyorlar yarabbim.Sevmeden, sevilmeden nasıl yaşanıyor?"
Ey, sonbahar bu... Bu kadar güzellik ve sıcaklık verdikten sonra eylülden daha ne beklenir? Bilirsin a... Eylül hüzün ve yas ayıdır.
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Eylül!... Öyle bir ay ki, güzel geçen birkaç günü için ona minnettar olmak gerek. İçine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, o güzel havaların, sürekli yazın artık nasıl geçmiş, yalnızca bir geçmiş olmuş olduğunu hissettiren bir acınma ve özlem ayı...
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Aşk ile namusun bir yerde mümkün olmadığını, asıl kabahatin sosyal kurallara esir olup titiz davranarak yaşamını zehirlemekte olduğunu tekrar etmek istedi.
İskele YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ah ne kadar yazıktı! Bu kadar güzel, temiz, büyük bir ruhun da heveslere esir kalıp düşmesi, çirkinleşmesi, kirlenmesi olasılığı... Ah ne kadar yazıktı!
Ah bu dünyada herkes kendini, yalnız kendini, hatta başkalarının zararına olarak kendini mi düşünürdü?
... Kadın olmayınca bir erkeğin yaşamının ne verimsiz, ne yağmursuz, ne çorak bir siyah çöl olduğunu bilseniz. Bunu daha çok erkekler de bilir de sonra unuturlar. Bir kadının bir erkeğin yaşamına yalnız varlığı ile nasıl şiir ve körpelik verdiğini; ruhu bir yana bıraksa bile yalnız beden içinde nasıl bir koruyucu olduğunu bilseniz. (Eylül - Mehmet Rauf)
"Beni bu hale getiren sizin elleriniz, o sizin örtülüşündeki nezakete, zarafete bakarak insanın ağlamak istediği güzel kadın elleri değil mi?"
Sayfa 76 - İskele Yayıncılık, XII. BaskıKitabı yarım bıraktı
"Bu yaşam ona idam anını bekleyenlere özgü öldürücü bir yavaşlıkla geliyordu ve nasıl onların ruhu arasında birdenbire yerlerde sürünerek ölen ümit çırpınırsa kendi içinde de bir titreyiş, ruhunda birdenbire tarumar olan bir emel, bir kadın emeli, o sesin, o bakışın kadını hakkında bir başarı arzusu titriyor, titriyor, onu hâlsiz bırakıyordu."
Sayfa 82 - İskele Yayıncılık, XII. BaskıKitabı yarım bıraktı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.