"Onun sesini öyle bir dinleyişi, onun yürüyüşünü öyle bir hissedişi, onun gözlerinin önünde öyle bir yanışı vardı ki bazen şevk ve iştiyaktan, bazen yeis ve iptiladan haykırmak arzularını güç yeniyordu."
"Ah kadınlar kadınlar, siz yalnızca aşkınıza, yalnızca fedakarlık yüceliğinize özlem duyup duygularınıza yenilerek mutlu yaşarken, erkeklerin kalbinde ne çirkin, ne hain, ne yabancı duygular olduğunu bilseniz."
Ayaklarının altında çamurlanmış çürük yapraklara bakarak, "Evet, her şey çürüyor, demek biz de çürüyeceğiz..." diye düşündü. Demek ki çürüyecekti, o da çürüyecekti...
Şimdi hep çamur oluruz; toprak, toprak değil ki! İki dakika yağmur yağdı mı cesaretin varsa yürü! Bastığın yerden ayağın bir okka çamurla beraber kalkar.