Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylül Defterleri

Yılmaz Odabaşı

En Eski Eylül Defterleri Gönderileri

En Eski Eylül Defterleri kitaplarını, en eski Eylül Defterleri sözleri ve alıntılarını, en eski Eylül Defterleri yazarlarını, en eski Eylül Defterleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte bazen bakmamamız gerektiği söylenen bir yerlere baktığımızda, belki orada yasaklara değil, asıl insanlığımıza bakmış oluruz biz. Size de, hepimize bazen bir yerlere bakmamanız gerektiğini söylerler. Bunu hep söylerler. Fakat siz yine de dönüp bir bakın. Bakın! Belki yıllar sonra dönüp geriye baktığınızda, tıpkı benim gibi asla pişman olmayacaksınızdır…
Giderek ben de bir suç aleti gibi hissetmeye başlamıştım onu. Ele geçirenlerin kol gezdiği ve "ele geçirilen" kitapların, daktiloların her gün tek kanallı televizyonda suç aleti olarak olarak ifşa edildiği bir ülkede iki suçlu gibiydik biz ve suçlu olduğumuzu hissettikçe daha çok kenetleniyorduk birbirimize...
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
283 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
*2009 Eylül Defteri Anıları. Hatırladığım kadarı ile abimin elinde okuyor iken gördüğüm o sayfa cevirdikce bende arkasında Cat pat okumaya çalıştığım hayatıma giren ilk kitap. Günlerce, Abimim kitabı bitirip kitaplığına koyacağı günü beklemiştim. Ve nihayet o gün geldikten sonra tam 1 ay da okumaya çalıştığım her gün yaşımın ve kitabın ağırlığından olsa gerek sadece 10 sayfa okuya bildiğim kitapti. Bugüne dair tanıdığım ilk yazar olan Yılmaz Odabaşı gerek aynı şehirde aynı sokaklarda büyümüşlüğün, gerek kitabın ikinci serisi olan *Şarkısı Beyaz'da anlattığı anıları ile bire bir aynı olayları yaşadığım bir yazar oluşu beni kendine ayrı bir yere siğdirmamı sağladı. Bu kitapta; Yılmaz Odabaşı'nın gençlik anıları otobiyografi olarak karşımıza çıkıyor. Siyasi serüveni sürgünleri, mapushane hayatı, siyasi geçmişi ve yaşadığı anıları ilk okuyucusunu kendi akıntısına alıp götürebilecek kadar etkileyici olduğunu düşünüyorum. 10yil öncesinden aklımda kalan kitaptaki küçük ayrıntıyı hâlâ hafizamda silemedim.
Eylül Defterleri
Eylül DefterleriYılmaz Odabaşı · Nemesis Kitap · 2013153 okunma
283 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Diyarbakir Askeri Cezaevi...
12 Eylül'de kan mevsimiydi Diyarbakır. Diyarbakır Askeri Cezaevin de genç bedenlerini duvarlara çarpa çarpa yaktılar ya da iki ayı așan sürede hiçbir ödünün verilmediği ölüm oruçlarında yitirdiler yașamlarını.
Eylül Defterleri
Eylül DefterleriYılmaz Odabaşı · Nemesis Kitap · 2013153 okunma
283 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İlk kitap yorumuma eylül defterleri ile başlıyorum (büllüşiçin) Kitap 12 eylül dönemi darbesi ve 78 kuşağının darbe sonrasında yaşadıklarına yazarın dönem boyunca şahit olduğu fiziksel ve psikolojik şiddetleri içeriyor . Kitabın ana konusunu dönemin ağır koşulları Kenan Evren in askeri darbesi , askeri hapishanelerin korkunç koşulları 72 idamından sonra karışan siyasi ilişkiler , örgütlenmeler , kürt türk siyasi çatışmaları ,idamlar ve şiirler .. kitabı iki günde bitirdim , okuduklarıma inanamadım o dönemden bu döneme militarizm de çok ciddi değişiklikler olmamış bana kalırsa . Kitap da bir çok acı ve göz dolduran anı var ama en çok da annesine baktığı için işkence gördüğü anlar beni en çok üzeni oldu . Kitap yorumumu cemil meriç in “ Yemin ederim ki, dünyanın bütün toprakları bir tek insanın kanını akıtmaya değmez “ cümlesiyle bitiriyorum düşünce suçunun olmadığı daha özgür daha hoşgörülü daha çok sorgulayan daha çok kucaklayan bir insanlık ve dünya diliyorum :(:)
Eylül Defterleri
Eylül DefterleriYılmaz Odabaşı · Nemesis Kitap · 2013153 okunma
283 syf.
·
Puan vermedi
80 darbesi sonrası yaşananları anlatıyor . Diyarbakır cezaevindeki olaylar gerçekten kan dondurucu ... Dikkat edilerek okunması gereken bir kitap. İçinde Yılmaz Odabaşı’nında birkaç şiiri bulunmaktadır. 80 darbesi sonrasını merak edenler(özellikle cezaevlerinde yaşananları) kitaba bir göz atmalıdır...
Eylül Defterleri
Eylül DefterleriYılmaz Odabaşı · Nemesis Kitap · 2013153 okunma
Reklam
Bazen bir denizde kıyıları amansızca döven iri dalgalar olmaktansa, aykırı bir su damlası olmak yeğdir...
Ve elbette insanlığa en yaraşır bir dünya için yürüyenler, yağmur yağdı diye yürümekten asla vazgeçmediler...
Yaşadıklarım benim sınavımdı; o dönemde bana nasıl davrandığınız ise sizin sınavınız...
Sayfa 203Kitabı okudu
/Artık kan dolu olsa da gözbebeklerim, ağlamamayı ve ağlatmamayı öğrenecektim.../
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Nitekim çok öldük; ölmeyenlerin de kanatları yerdedir...
Bir akvaryumu yazmak, akvaryumda yaşamaktan kolaydır; bu yüzden her dize biraz eksik, her şiir biraz yalandır.. A s l o l a n h a y a t t ı r . .
Ve elbette insanlığa en yaraşır bir dünya için yürüyenler, yağmur yağdı diye yürümekten asla vazgeçmediler...
Kısacası 'bizi' anlatmalıydım. İçinde bir özne olarak benim de bulunduğum 'biz' anlatılmalıydık! * Biz, çok kırılıp dökülmüş hasarlı bir kuşaktık. Biz, kendi konumlarında kendi gerçeğini yaşayan uçarı çocuklardık. Doğrularımız için tereddütsüz ölmeye hazırdık. Nitekim çok öldük; ölmeyenlerin de kanatları yerdedir...
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.