Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Noktanın Sonsuzluğu

Fani Divanı

Lütfi Filiz

Fani Divanı Hakkında

Fani Divanı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
7
Okunma
3
Beğeni
578
Görüntülenme

Hakkında

Fani Divanı, Lütfi Filiz'in 1945'ten beri kaleme aldığı şiirlerinin derlemesinden oluşmaktadır. Pan Yayıncılık, daha önce Lütfi Filiz'in dört ciltlik "Noktanın Sonsuzluğu" adlı kitap dizisi ile bestelediği ilahileri hem nota hem CD/kaset olarak yayımlamıştı. Elinizde bulunan bu divanda Lütfi Filiz'in tasavvuf hayatının şiirleştirilmiş halini bulacaksınız.
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 50 dk.Sayfa Sayısı: 312Basım Tarihi: 20 Haziran 2002Yayınevi: Pan Yayıncılık
ISBN: 9789758434497Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 21.4
Erkek% 78.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Lütfi Filiz
Lütfi FilizYazar · 6 kitap
1911 yılında İzmir'in Tire ilçesinde dünyaya geldi. Onüç yaşına kadar öğretim hayatına devam etmiştir. Hayatını elli altı yıl boyunca saatçilik yaparak sürdürdü. Otuzdört yaşında Mevlevi-Melami Osman Dede ile tasavvuf hayatına dahil oldu. İkinci hocası Kenzî Aziz Şenol oldu. Lütfi Filiz'in hayatındaki en büyük değişim otuz dört yaşındayken gerçekleşmiştir. İçinde durmak bilmez hakikat arayışı, onu ilk efendisi Osman Dedeye kavuşturdu. Osman Dedeyi tanıyıncaya kadar olan hayatında şeri kurallara sıkıca bağlı olan Lütfi Filiz'in hakikat ilmini öğrenmeye başlamasıyla hayatında pek çok şey değişmeye başladı. Babası Bektaşi olan Osman Dede, Melami mertebelerini tamamladıktan sonra bin bir gün çilesini Kahire Ateşbâz-ı Velî Asitânesinde doldurmuş bir Mevlevî dedesi idi. Kahire'den dönüşünde, önce Konya'ya geçmiş, oradan davet üzerine hayatının son beş yılını geçireceği Tire'ye gelmiştir. 14 Aralık 2007'de vefat etmiştir. Lütfi Filiz yirminci yüzyıl Türkiye'sinde yaşamış Ekberi sufileden biri olmuştur. Çeşitli kültürel, dini, politik vs. sebeplerle Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren tasavvuf camiasında ekberi sufilerin sayısının gittikçe azaldığı müşahade edilmektedir. Bu gerçeğe karşın az sayıda sufi ekberi tasavvuf neşvesini yaşamış ve dillendirmiştir. Lütfi Filiz de bu sufiler arasında zikredilebilir. Az sayıda eser vermiş olan Filiz görüşlerini kitaplarıyla ve sohbetleriyle talebeleri ve ilgili kesimlerle paylaşmıştır. Lütfi Filiz'in bir diğer özelliği sufi büyüklerinin önceki yüzyıllarda kullanmayı tercih ettikleri rumuzlu, sembolik dil yerine daha dolaysız bir dil ile tasavvufi gerçekleri aktarması ve bazı sembolleri ve kıssaları yorumlamasıdır.