Farzet ki Öldün
Haris El MuhasibiFarzet ki Öldün Sözleri ve Alıntıları
Farzet ki Öldün sözleri ve alıntılarını, Farzet ki Öldün kitap alıntılarını, Farzet ki Öldün en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Âlemlerin Rabbi'nin Cennetinin kapısı kendilerine açılanların sevinci ne muazzam sevinçtir!
Sayfa 82Kitabı okudu
Hiçbir şey, O'nun istediği vakitten önce var olamaz. Hiçbir şey O'nun iradesine karşı gelemez. Öyleyse daha önce adı bile anılacak bir nesne değilken, Vahid ve Kahhar olan Allah tarafından var edilen şeyler nasıl O'nun emri karşısında diretebilir?
Sayfa 113Kitabı okudu
Kul Allah'ın huzurunda durdurulup da beklemesi uzayınca melekler şöyle der:
" Allah'ın lanetine uğrayası kul! Aziz ve Celil olan Allah'a bu kadar çok mu karşı geldin? Oysa dünyada güzel bir dış görünüş sergiliyordun..
- "Kim ki Allah'ın sevmediği işlerle kendini insanlara sevdirmeye çalışır ve Allah'ın hoşlanmadığı şeylerle O'na kafa tutarsa, O kimse izzet ve celal sahibi Allah'a, kendisine hiddet ve gazab etmiş olarak kavuşur. "
Sayfa 54Kitabı okudu
Zira cennetlikler , dünyada Allah için birbirlerini sevdiklerinden Cennette de arkadaştırlar.
"O gün herkes gelip kendi canını kurtarmak için uğraşır."
Nahl /111
Hasan-ı Basrî’nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber (s.a.v.)’in başı Hz. Aişe (r.a.)’nın kucağındaydı. Derken uykuya daldı. Hz. Aişe (r.a.) Âhireti hatırlayarak ağladı. Gözünden akan yaşlar Hz. Peygamber
(s.a.v.)’in mübarek yanakları üzerine damladı.
Resûlullah (s.a.v.) bu gözyaşlarıyla uyandı. Başını kaldırdı ve: (‘Niye ağlıyorsun, ey Aişe?’) diye sordu. Hz. Aişe: (‘Ey Allah’ın Resulü,
Âhireti hatırladım da... Acaba Kıyamet günü yakınlarınızı hatırlar mısınız?’) dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: ‘Canım kudretinin elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, şu üç yerde kişi kendisinden başka hiç kimseyi hatırlamaz: Teraziler kurulup insanların amelleri tartıldığı zaman iyilik
kefesinin hafif mi, yoksa ağır mı geldiğini
öğreninceye kadar. Amel sahifeleri dağıtıldığı zaman, sağ
elinden mi, yoksa sol elinden mi verildiğini bilinceye kadar. Bir de Sırat yanında.”