Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Faşizmin Kitle Psikolojisi

Wilhelm Reich

En Eski Faşizmin Kitle Psikolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Faşizmin Kitle Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, en eski Faşizmin Kitle Psikolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük düşünürlerin pek çok yapıtı gibi Marksizm de boş kalıplarda dejenere oldu, Marksist politikacıların elinde bilimsel-devrimci içeriğini yitirdi. Öylesine günlük politik kavgaların içine karışmışlardı ki, Marx ile Engels'in devrettikleri canlı yaşam görüşünün ilkelerini daha fazla geliştirmediler. (...) Canlı yöntemler boş kalıplara döndü, bilimsel gerçekleri araştırma katı şemalara. Marx döneminin "proletarya"sı bu arada dev bir sanayi ordusuna dönüştü, küçük iş yerlerinin orta sınıfı muazzam bir sanayi ve devletin iş gören ordusu oldu.
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bir fil (6000 yıl) bir tilki deliğine (300 yıl) sıkıştırılamayacağı gibi, faşist kitle vebasıyla da son 300 yıllık çerçevenin sosyal önlemleriyle baş edilemez.
Reklam
Marx sosyolojisi, kitle psikolojisini bilmemekten "burjuva"yı "proleter"in karşısına koydu. Bu psikolojik olarak yanlış. Karakter yapısı kapitalistle sınırlı olmayıp her meslekten çalışanın içindedir. Özgürlükçü kapitalistler ve gerici işçiler vardır. Karakter açısından sınıf ayrımları yoktur.
...Ama bir çocuk ana babanın toplamından daha fazladır. O yeni, bağımsız ve geleceğe açık bir canlıdır.
Doktor olarak işim hastalıkları iyi etmek. Araştırmacı olarak bilinmeyen doğa ilişkilerini ortaya çıkarmak. Siyasi bir zirzop gelir de, hastalarımı ve mikroskobumu bırakmaya beni zorlarsa, o zaman rahatsız edilmemek için, gönüllü çekip gitmezse, onu kolundan tutup kapı dışarı ederim. İşimi istilacılardan korumak için, güç kullanıp kullanmayacağım, bana ya da işime bağlı olmayıp davetsiz gelenin davetsizliğinin ölçüsüne bağlıdır.
"Ulusu beslemek için, diğer ulusları katletmeden, pratik olarak ne yapıyorsun? Doktor olarak kronik hastalıklara karşı ne yapıyorsun, eğitimci olarak çocukların yaşam sevinçleri için, iktisatçı olarak yoksulluğa karşı, yapı ustası olarak konut hijyenini geliştirmek için ne yapıyorsun? Haydi, şimdi gevezelik etmeyi bırak da, somut pratik yanıt ver ya da çeneni tut!"
Reklam
Faşist başkaldırı her zaman, devrimci bir duygunun gerçek karşısında korkudan illüzyona saptığı yerde meydana gelir.
Buna karşılık benim pek çok zümre, ırk, ulus, inançtan vb. insanlarla yaptığım hekimlik deneyimlerim, "faşizmin" ortalama insanın karakter yapısının salt politik örgütlenmiş ifadesi olduğunu öğretti, bu yapı, ne belirli ırk ya da uluslara ne de belirli partilere bağlı olup genel ve uluslararasıdır. Bu karaktersel anlamda "faşizm", makine uygarlığının ve onun mekanik-mistik yaşam anlayışının otoriter baskı altına aldığı insanın duygusal temel duruşudur. Çağımız insanının mekanik-mistik karakteri, faşist partileri yaratır, bunun tersini değil. Faşizm bugün hâlâ, yanlış politik düşünmenin sonucu olarak, Almanların ya da Japonların özgün bir ulusal özelliği gibi algılanmaktadır. Bu ilk yanlış algıdan bütün diğer yanlış yorumlar doğmaktadır. Faşizm, gerçek özgürlük çabalarının zararına, ufak gerici bir hizbin* diktatörlüğü olarak anlaşıldı ve böyle anlaşılmayı sürdürüyor. Bu yanılgıda inat etmek, gerçek durumu görmekten korkmaya bağlanmalıdır: Faşizm, bütün uluslarda insan toplumunun her kurumuna girmiş uluslararası bir görünümdür. *Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik.
Maddi sıkıntıların, açlığın ortaya konması yalnızca yeterli değildi, zira bunu her politik parti yapıyordu. (...) Sosyalizmin genel yaklaşımı ile propagandaları arasında, onun "siyasi yanlışlarını" da açıklayan, geniş bir boşluk vardı. (...) Marksist politika, kısaca önden belirtmek gerekirse, kitlelerin karakter yapılarını ve mistisizmin sosyal etkisini kendi politik uygulamasında dikkate almamıştı. Kim devrimci solda 1917 ile 1933 arasında Marksizm kuramı ve uygulamasını izlerse ve bunu uygulamada yaşamışsa, bunun ekonominin nesnel süreçleri ve devlet politikası alanıyla sınırlı kaldığını saptayacaktır, ama tarihin "öznel etkeni" denilen kitlelerin ideolojisini ve bunun çelişkilerini ne dikkatle izledi ne de kavradı; her şeyden önce kendi diyalektik materyalizm yöntemini hep yeniden uygulamayı, onu daima canlı tutmayı, her yeni toplumsal olguyu bu yöntemle yeniden ele almayı ihmal etti.
Sayfa 33 - 34Kitabı okudu
581 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.