Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefe Bilimin Odağında Metafizik

Ş. Teoman Duralı

Felsefe Bilimin Odağında Metafizik Gönderileri

Felsefe Bilimin Odağında Metafizik kitaplarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik sözleri ve alıntılarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik yazarlarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bilinci tam kişi, elinde, avcunda ne varsa, emânet olduğunu bilen kişidir.” • Ş. Teoman Duralı
Şule, 2020, s. 95
“Zâten dünyadaki başarı, insanlaşmanın derecesiyle kâimdir.” • Ş. Teoman Duralı
Şule, 2020, s. 91
Reklam
Başka bir deyişle felsefe yapmak ahlaklı bir çabamı , değilmi? Filvaki felsefe yapmağa kalkmak son derece, öyleki aşırı kertede iddialı tehlikeli,belki de çekirdeksel patlayıcının fitiliyle oynamaya benzer bir şey. Felsefe yapmanın en zor anı azgın sularda gemiyi kayalıkların arasından geçirmek gibi bir ince sanat gerektiren dialektik dengenin gözetilmesidir. Gemisini fırtınalı denizde tehlikeli mıntıkada yüzdürmeğe çabalayan kaptanın nasıl idrâk uyanıklığına ihtiyacı varsa , felsefe yapanında aynı şekilde duygusallıktan süreklice uzak durması gerekir.
İyi niyet ve buna dayalı irâde,vicdânî şartsız buyruk doğrultusunda tecelli edebilirlerken , gerek kötü niyette gerekse bundan neşet eden iradeyle şartsız buyruk hiçe sayılarak vicdana aykırı tavır takınılabilir. Karar, artık kişinindir. Tercih ve bunun verisi kararın özü, demekki niyet,kişinin dışında herkese kapalıdır. Niyet, insanın kesinlikle mahremindendir. Bu yüzden eyleminden önce kişinin nasıl davranacağını, ne yapıp ne yapamayacağını kestirmek; bundan dolayı da insanı,genelleme ile soyutlama yolundan yürümek zorunda olan bilime koşmak mümkün değil. Tabiatı icabı, zahiri nazarıi tibara almak zorunda olan hukuk niyete bakmaz,bakamaz. Bilim gibi, hukuk,nesnel olmağa mecbur. O, ancak eylemi ve buna yol açan zahiri ve aşikâr amilleri dikkate alır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Türkiyede bugünkü durumumuzda, eylediğimizi sanıyoruz ama esasında eylemiyoruz. Çünkü aklımız başımızda değil dışarılarda bir yerlerde başkaları kafamız bizse sadece gövdeyiz.
Hak ödevden sonra gelir
Devlet ve toplum bağlamında hak-ödev denklemi var. Mesela belli saatlerde çalışıyorsunuz,karşılığında üctet alıyorsunuz. Bu hakkınız olmasına hakkınız da,özden değil, arızî. Öz olansa ödevdir. Toplum insanı her halûkârda yaşatmak mecburiyetindedir. Bir kimsenin yaşama hakkından söz edilemez. Seni yaşatmak ödevimdir. Beni yaşatmakta senin ödevin hakkın tersine ödevin iflasından vazgeçilemez. En kötü insanı bile yaşatmak zorundasiniz, ortadan kaldıramazsınız. Herkese tanınan imkanlar bir ve aynı olamaz. Adalet ile eşitlik celisirler. Adalet,eşitliği kabul etmez. Adalette eşitlik yoktur. Eşitlik zulmü getirir. Bu bağlamda bizlere her insanı yaşatma ödevi verilmiştir.
Reklam
Yazmayı bırakın da okumağa zihince mecâli kalmamış toplumun nitelikli düşünme özgürlüğüne cep telefonu ile İNTERNET uyuşturucuları tüy dikmişlerdir.
Sayfa 195 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Bazı şairlere büyük bir haksızlık değil mi?
Ancak şiirle düşünce üretemezsiniz. Şiirde düşünce yok, duygu var.
Sayfa 190 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Edebileşmişlik, bir dilin gelişmişliğini gösterir.
Sayfa 183 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Şirk koşmak kadar ümitsizlik de onulmaz bir günahtır.
Sayfa 170 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müthiş.
Anne kucağından çıkıp gelişen toplum 'ümmet' tir. Yaradanının nefesini taşıyan insanın hayatı Mukaddestir.
Sayfa 169 - Şule YayınlarıKitabı okudu
İslam medeniyetinin hakim olduğu dönemlerdr bir Türk yahut Arap felsefesinden bahsetmenin bir anlamı yoktu. İslam felsefesi,Türk,İran ile Arap felsefeleri şeklinde ayrışmazdi. Türkü,Arabı,Kürdü,Hintlisi , İranlısı, Afrikalısı ve hatta yahudisi hep birlikte İslam felsefesinin malı olmuşlardır. İslam'da ümmet kavrayışı,kavmiyeti iyiden iyiye bastırmıştır. İnsanlar evlerinde ister Türkce,Farsça,Kürtce,Urduca ister Arapça konuşsunlar,kamu hayatına girdiklerinde, ayrılık gayrılık ortadan kalkmıştır.
Allahla temâstaki akıl-vicdân zâtım, kimseyle paylaşmadığım 'derin-benim' dir.
Sayfa 165 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Din fenerinin nuru soluklaştımı kaptan ahlak, hayat gemisinin yolunu tayîn edemez, kayalara bindirir.
Sayfa 163 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Kuşku marazdır, beladır.
Aklın sıkı dizginlerinden boşanıp da nefsin pençelerine düşmüş, duyguların hakimiyetine geçmiş şüphe, kuşkuya dönüşür.
Sayfa 160 - Şule YayınlarıKitabı okudu
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.