Felsefe Bilimin Odağında Metafizik kitaplarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik sözleri ve alıntılarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik yazarlarını, Felsefe Bilimin Odağında Metafizik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başka bir deyişle felsefe yapmak ahlaklı bir çabamı , değilmi? Filvaki felsefe yapmağa kalkmak son derece, öyleki aşırı kertede iddialı tehlikeli,belki de çekirdeksel patlayıcının fitiliyle oynamaya benzer bir şey. Felsefe yapmanın en zor anı azgın sularda gemiyi kayalıkların arasından geçirmek gibi bir ince sanat gerektiren dialektik dengenin gözetilmesidir. Gemisini fırtınalı denizde tehlikeli mıntıkada yüzdürmeğe çabalayan kaptanın nasıl idrâk uyanıklığına ihtiyacı varsa , felsefe yapanında aynı şekilde duygusallıktan süreklice uzak durması gerekir.
İyi niyet ve buna dayalı irâde,vicdânî şartsız buyruk doğrultusunda tecelli edebilirlerken , gerek kötü niyette gerekse bundan neşet eden iradeyle şartsız buyruk hiçe sayılarak vicdana aykırı tavır takınılabilir. Karar, artık kişinindir. Tercih ve bunun verisi kararın özü, demekki niyet,kişinin dışında herkese kapalıdır. Niyet, insanın kesinlikle mahremindendir. Bu yüzden eyleminden önce kişinin nasıl davranacağını, ne yapıp ne yapamayacağını kestirmek; bundan dolayı da insanı,genelleme ile soyutlama yolundan yürümek zorunda olan bilime koşmak mümkün değil. Tabiatı icabı, zahiri nazarıi tibara almak zorunda olan hukuk niyete bakmaz,bakamaz. Bilim gibi, hukuk,nesnel olmağa mecbur. O, ancak eylemi ve buna yol açan zahiri ve aşikâr amilleri dikkate alır.
Türkiyede bugünkü durumumuzda, eylediğimizi sanıyoruz ama esasında eylemiyoruz. Çünkü aklımız başımızda değil dışarılarda bir yerlerde başkaları kafamız bizse sadece gövdeyiz.
Devlet ve toplum bağlamında hak-ödev denklemi var. Mesela belli saatlerde çalışıyorsunuz,karşılığında üctet alıyorsunuz. Bu hakkınız olmasına hakkınız da,özden değil, arızî. Öz olansa ödevdir.
Toplum insanı her halûkârda yaşatmak mecburiyetindedir. Bir kimsenin yaşama hakkından söz edilemez. Seni yaşatmak ödevimdir. Beni yaşatmakta senin ödevin hakkın tersine ödevin iflasından vazgeçilemez. En kötü insanı bile yaşatmak zorundasiniz, ortadan kaldıramazsınız. Herkese tanınan imkanlar bir ve aynı olamaz. Adalet ile eşitlik celisirler. Adalet,eşitliği kabul etmez. Adalette eşitlik yoktur. Eşitlik zulmü getirir. Bu bağlamda bizlere her insanı yaşatma ödevi verilmiştir.
İslam medeniyetinin hakim olduğu dönemlerdr bir Türk yahut Arap felsefesinden bahsetmenin bir anlamı yoktu. İslam felsefesi,Türk,İran ile Arap felsefeleri şeklinde ayrışmazdi. Türkü,Arabı,Kürdü,Hintlisi , İranlısı, Afrikalısı ve hatta yahudisi hep birlikte İslam felsefesinin malı olmuşlardır. İslam'da ümmet kavrayışı,kavmiyeti iyiden iyiye bastırmıştır. İnsanlar evlerinde ister Türkce,Farsça,Kürtce,Urduca ister Arapça konuşsunlar,kamu hayatına girdiklerinde, ayrılık gayrılık ortadan kalkmıştır.