Felsefenin Tesellisi

Ey güçlü insanlar, gidin artık, ulu önderinizin kutsal yolunun götürdüğü yere! Niçin gevşiyorsunuz, sırtınızı korumasız bırakıyorsunuz? Yıldızlarla taçlanacaksınız, dünyanın hakkından gelince!

Bilge kişi kaderiyle binlerce kez çarpışmak zorunda kalsa da bundan rahatsızlık duymamalı, tıpkı cesur bir adamın kulağının dibinde binlerce kez savaş çığlığı atıldığı halde, asla korkup yılmaması gibi. Çünkü her ikisi için de zorluk bir fırsattır; cesur adam için ününü yayma fırsatı, bilge kişi için de bilgeliğini güçlendirip geliştirme fırsatı. Gerçekten de erdem adını zorlukların altedemediği özündeki o mertlikten alır. Çünkü sizler erdem yolundan ilerleyen insanlar olduğunuzdan, şimdiye değin ne tutku fırtınalarıyla savruldunuz, ne de zevke kapılıp yozlaştınız. Her türlü kaderle ateşli bir savaşa girişmelisiniz ki acı size zulmetmesin, refah sizi bozmasın. Bütün gücünüzü toplayıp orta yolda durun! Yolun aşağısında kalan ya da yolun ötesini aşan ne varsa talihin hakaretine uğrar, emeğinin karşılığını asla alamaz. Yaşamak istediğiniz kader kendi elinizdedir. Zor görünen her kader ya sınar, ya doğru yola sokar ya da cezalandırır.

Reklam

Taylan

Sevgidir her şeyde ortak olan, iyiyi elde etmek amacıyla tutunmak ister hepsi, yaşam süremez ki başka türlü, sevginin kucağına dönüp yeniden, varlık buldukları kaynağa akmasalar.

Taylan

Niçin bunca fırtına koparmaktan zevk alırsın? Niçin kendi ellerinle belanı ararsın? Ölümse istediğin, zaten kendilğinden gelir, kanatlı atlarını hiç bekletmez bilesin. Yılanlar, aslanlar, kaplanlar, ayılar, domuzlar dişleriyle paralar insanları, insanlarsa kılıçlarıyla diğer insanları. Ülkeleri farklı, adetleri farklı diye, muharebeler yaratan haksızca, acımasız savaşlar başlatmaz mı? Birbirine silah çekip yok etmek isteyen o değil mi? Hiçbir haklı sebep yok ki bu vahşette! Herkese hak ettiği değeri vermek ister misin? O zaman sev iyileri, acı kötülere.

Taylan

Takatsizlik bedenin hastalığıysa kötülük de ruhun hastalığıdır.

Taylan

İnsanlar karanlığa alışmış gözlerini o apaçık gerçekliğin ışığını görmek için kaldırmıyor ve görüş güçleri geceleri artan, gündüzleri körleşen o kuşlara benziyor. Doğanın düzenine değil, kendi heyecanlarına yoğunlaştıklarından, suç işleme özgürlüğünü ya da suçlarının cezasız kalmasını mutluluk sanıyorlar. Oysa bak nasıl kutsal bir yasa taktir edilmiş. Ruhunu iyi olanlara alıştırırsan, seni ödüllendirecek bir yargıya da ihtiyacın kalmaz. Çünkü o zaman sen kendi kendini mükemmel olanlara katmış olursun. Ama ilgilerini kötü olanlara çevirirsen, seni senden daha fazla cezalandıracak başka kimse bekleme. Çünkü o zaman sen kendi kendini fenalıklara düşürmüş olursun.