Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Felsefi Kelamın Temel Meseleleri

Fahreddin er-Râzî

Felsefi Kelamın Temel Meseleleri Sözleri ve Alıntıları

Felsefi Kelamın Temel Meseleleri sözleri ve alıntılarını, Felsefi Kelamın Temel Meseleleri kitap alıntılarını, Felsefi Kelamın Temel Meseleleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
80 Âlemin mümkin olduğunu ve her mümkinin de (varlığını) gerektiren bir sebebinin bulunması gerektiğini açıklamıştık. İmdi, ya mümkinler varlığı zâtı gereği zorunlu bir gerektiricide sona erer ki bu mâbud olan Yarancı Teâlâ'dır ya da varlığı zâtı gereği zorunlu bir sebepte sona ermez ve sonsuz biçimde her bir sebep bir başkasına ihtiyaç duyar. Bu ise imkinsızdır. Zira sonsuz sayıdaki bu mümkin gerektirici sebeplerin, mümkin olmalarından dolayı bütünü itibariyle başka bir gerektirici sebebe ihtiyaç duyması gerekir. Bu gerektirici sebebin, mümkinler toplamının bir ferdi olması imkânsızdır. Çünkü bu bütünün sebebi olarak kendi fertlerinden birisi gösterilirse, bu ferdin kendisi ile sebeplendirilmesi gerekir ki bu imkânsızdır. Şu hâlde söz konusu bütün, kendisi dışında bir gerektirici sebebe muhtaçtır ve bunun da mümkin olması imkânsızdır. Zira biz mümkin gerektirici sebeplerin tamamını o ilk bütündekilerden ibaret olarak göstermiştik, Binacnaleyh bu toplamın dışında kalan şeyin mümkin olmaması gerekir. Öyle ise o, zorunludur.
146 Bilesin ki mümkinlerin bir sebepte sona ermesinin zorunluluğu sabit olmuştur. Buna binaen deriz ki: Bu yaratıcının yaratmaması ya mümkündür ya da değildir. Şayet yaratmaması mümkün değilse kendisi ezeli olarak var olduğu (ve var olduğu müddetçe yaratmadan geri durması mümkün olmadığı| için mümkinler de daima vardır; dolayısıyla mümkinler de kadim olur ki bu imkânsızdır. Şu hâlde âlemin varlığını gerekli kılanın yaratması mümkün olduğu gibi yaratmaması da mümkündür. Bu özelliğe sahip olan herhangi bir şeyin ise yaratıcılığı zâtı gereği değildir. Nitekim zâtı gereği olsaydı yaratmaması mümkün olmazdı. Öyleyse âlemin varlığını gerekli kılan, âlemi (kendi) zât üzerine ilave bir şeyden dolayı yaratmıştır. O'nun kâdir olması ile kastedilen de işte budur. Allah kâdir ise âlim de olması gerekir. Çünkü O'nun filleri sağlam ve muhkemdir. Sağlam ve muhkem olan her fiilin faili ise âlimdir. Şu hâlde âlemin yaratıcısı âlimdir. Her âlim olansa canlıdır. Öyleyse âlemin yaratıcısı canlıdır. Böylelikle Allah Teâlâ'nın âlim, kâdir ve canlı olduğu sabit olmuştur.
Sayfa 100Kitabı okudu