Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Feniçka
Lou Andreas-SaloméFeniçka Yorumları ve İncelemeleri
Feniçka yorumları ve incelemelerini, Feniçka kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Feniçka puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geleneksel cinsiyetler arası ilişkileri pek umursamayan, İsviçre'de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadının bir erkek psikoloğun gözünden anlatılan hikâyesidir.
#kitapyorumu Feniçka aşık ama kimseye bağlı olmayı kabul etmeyen bir kadın.Hayatı boyunca hep öyle yaşadığı için konu evliliğe gelince özgürlüğü adına aşkından vazgeçer. Kadınları birey olarak bile görmeyen bir psikologla tanışır ve zamanla dost olurlar.Adı Max olan psikoloğumuz Feniçka sayesinde kadınlara karşı önyargılı davranışından utanır ve düşüncelerinde değişim yaşanır.
Dönemin kadın erkek ilişkisi, toplumun kadını nasıl bir yere konumlandırdığı, aşk, evlilik, özgürlük gibi birçok konuyu oldukça açık fikirlilikle ele alan kitabımız aynı zamanda feminist edebiyatına örnek teşkil eden kıymetli bir eser.
Kadın erkek fark etmeksizin herkesin okuması gereken kitaplardan.
Salomé gerçek yaşamında da özgürlüğüne her şeyden çok önem veren bir kadınmış. Kitapta da buna çokça yer vermiş. Zamanın da Nietzsche'nin evlilik teklifini kabul etmemiş. Rus yazar Salomé ile yaşadığı kötü aşk deneyimden sonraki yıllarda en önemli eserlerinden olan Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü yazmıştır. Ve hiç evlenmemiş.
#bookstagram #okudumbitti #kitaptavsiyesi #feniçka #louandreassalome
Feniçka
Salome’nin kendini anlattığı bir kitap daha. Bir ilişkiye veya bir evlililiğe bakış açısını yansıttığı güzel bir eser. Kısa ama derin anlamlı bir kitap. Kısaca Alman Max Warner’in Rus Fenya ile arkadaşlığı, sohbetleri içermektedir. Fenya üniversite eğitimi almış, özgür, erkeklerle iletişimi güçlü, korkusuz, toplumun kurallarını hiçe sayan ve onları sorgulayan bir yapıya sahip. Max, Fenya’nın bu özelliklerini kabul etmeyip yadırgamış, ama yakından tanımak istemiştir. İşte kitap Max ve Fenya arasında geçen ve kadınlarla ilgili onların hakları ve özgürlüklerine mesaj veren anlamlı bir eser. Salome’nin kitapları kesinlikle okunmalı keyifli okumalar.
Yazarın bir psikanalist olması ilgimi çekmişti, özellikle biyografisinden etkilenmiştim. Kitabında ise yer değiştirmiş bir cinsiyet algısı olmaksızın bir insan yerine konan "kadın" kişisinin hikayesini okumak benim için oldukça değerliydi.
Daha önce Arayışlar kitabını okuyup hayran kaldığım için Feniçka ve Ruth kitaplarını da hemen almıştım. Aslında Feniçka’yı ikinci okuyuşum ama bu okumamla kitabı daha iyi anladığımı düşünüyorum.
Kitaptan tam verim alıp verdiği mesajı iyi bir şekilde anlayabilmek için sakin kafayla okumak gerektiğini düşünüyorum. Başlarda Feniçka’nın savunduğu düşüncelerden, cümlelerinin yoğunluğu ve ağırlığından dolayı anlayıp hazmedebilmek için birkaç kez okusam da devamında kitap aktı gitti. Yazarın feministliği Arayışlar kitabına yansıdığı gibi elbette ki bu kitabına da yansımış. Zaten feminist olması kendisine hayran olmamamın ilk nedenlerinden biri.
Kısacık ama dolu dolu anlam yüklü bir kitap okumak isterseniz tavsiye edebilirim. Çok ama çok sevdiğim kitaplardan biri oldu. En yakın zamanda Ruth’u da okuyacağım
Aşk’a boyun eğilir mi ?
Bir Rus kızı olan Feniçka Avrupa’da eğitim hayatını sürdürmektedir ve gayet mütevazi ve kapalı giysilere bürünmektedir .
Bu haliyle Paris gecelerinde dolaşırken pek dikkat çekmediği ama bizim Casanova vari hareketlerde bulunan Max Werner’ in daha sonralarda ilgisini çektiği aşikardı.
Uzun bir gece ve sohbetin ardından eve dönüş yolunda eşlikçisi olan Max , Feniçka’ya olan tutkusuyla , şehvetine kapılıp yanlış bir harekette bulununca aralarındaki oluşan bütün sıcaklığı kaybetti.
Kader tekrar ağlarını örüp iki insanı bu sefer Feniçkanın yurdunda Rusya da birleştirdi ve aralarında güzel bir arkadaşlık ve etkileyici sohbetlerin var olduğu bir döneme imza attı.
Salomé ‘ nun yarattığı etkileyici , sağlam ve bağımsız kadın karakterini okuyoruz .
Aşık olsada kendi egemenliğini yitireceği düşüncesiyle sevgisinden vazgeçen bir kadın . İnsanların onun hakkındaki düşüncelerinden bıkmış , kendi doğrusunu başkalarının yanlışından ayırmış bir karakter.
Okurken konuşmaların etkileyiciliğinden ve Werner’in Feniçka’ya olan bakışlarının derinliğinden etkilendiğimi söyleyebilirim.
Kadınların "seks objesi" olarak görülmemesi, belli kalıplara sıkıştırılmaması gerektiğini sadece ve sadece "insan" olarak görülmesini anlatan güzel bir kitap, ve bunu bağımsız bir karakter olan "Feniçka" üzerinden anlatıyor.
Yaşadığı dönemin kadınlarına göre farklı bir hayat süren, üniversitede eğitim görmüş, özgür ruhlu, eşitlikçiliği önemseyen, kurallara ve kısıtlamalara hep karşı duran güçlü bir karakterdir Feniçka. Tesadüf sonucu psikolog olan Max Werner ile Paris'te tanışırlar. Kadınlara bakış açısı ise Feniçka'yı çok rahatsız eder ve oradan ayrılır. 1 yıl sonra Rusya'da yeniden karşılacaklardır. Bu defa entelektüel sohbetlerle aralarındaki bağ arkadaşlığa dönüşür. Ve Max'in kadınlara olan bakış açısını değiştirir.
Son kısımda ise Feniçka'nın bir seçim yapması gerekir...
Kadın erkek eşitliğini sözde değil yüreğinde hisseden, kadınları kalıba sokmayıp insan olarak değerlendiren tüm okurlara selamlar olsun.
Yeni yeni klasik okumaya başlıyorum hiç bir zaman herhalde istediğim kadar da kitap okuyamayacağım. Aynı zamanda da belli bir görüşleri savunuyorum ama o konular hakkında doğru düzgün bir şey okuyamıyordum. O konulardan da biri de kesinlikle Feminizm üzerindeydi.
Kitap konusu hakkında bahsetmeyeceğim çünkü kısa bir kitap ama bence beğendiğim bir kitap oldu. Feniçka ' nın güçlü, kendine olan güveni beni gerçekten de etkiledi. Keşke biraz daha uzun olsaydı daha güzel olurdu ama kitap yine de çok güzeldi.
Salomé, müthiş kadınsın
Lou Salomé bütünüyle oldukça etkileyici bir kadın. Birçoğumuz onu aşk hayatıyla tanıyoruz. Nietzsche, Paul Ree, Freud, Rilke, Tolstoy gibi büyük isimlerle yaşadığı ya da yaşattığı aşk sebebiyle oldukça popüler bir kadın Salomé. Zeki, bilgili, güzel, çekici adeta bir tanrıça gibi. Onu bu kadar gözde yapan şeylerden biri de döneminde kadınların çok
.
Ah ne güzel bir kitap ne güzel bir yazarla geldim
Hep Salomé okumak istemiştim, Nietzsche'nin evlenme teklifi ettiği kadın olarak bildiğim Salomé ❤
Kitabın kapağına bakarak Feniçka'nın Salomé olduğu fikrine vardım :) Kitabın ilk kısmı Paris'te ikinci kısmı Rusya'da geçiyor ben bu iki kısmı Fenya(Feniçka)'nın karakteri ve gerçek hayatta kadın olmak olarak kendi aklımda böldüm :) Erkek karakterimiz Psikolog olan Max Werner üniversite okuyan ve rahat haraket eden kadınlara karşı önyargısının , Fenya ile tanıştığı ve onu tanımaya başladığı andan itibaren nasıl kırıldığını okuyoruz.. Zaten çok kısa bir kitap genel olarak kadın-erkek ilişkisi, evliliğe bakış açısı vs bir çok konuya değinmiş.. .
Max Werner'in bakış açısını değiştirmeyi başaran Fenya diğer erkeklerinde bakış açısını değiştirebilir güveniyorum :) O yüzden öncelikle erkeklere tavsiye ediyorum..
Kelimeler kısa ama anlamlar büyük, her ne kadar sonunu beğenmesemde (belki de bitsin istemediğimden) çok güzeldi #okudumbitti , herkese tavsiye ediyorum..
Ataerkil kıskacın gölgesinde , aile kurumunun kutsandığı , kadının yalnızca evlilik hasebiyle bir erkekle muhabbet edebileceğini ve evliliğin ertelenmeyeceğini dayatan bir dönemde binlerce kadın gibi boyun eğmek yerine savaşmayı tercih eden , kendi arzularını , hayallerini erkeğe teslim etmek yerine, özgürlüğünü her şeyin önünde gören feniçka fenya'nın hikayesini anlatan bir Lou Andreas-Salome romanını okumanın keyfini yaşadım..
Kadının döneminin ötesinde ki hareketleri, düşünceleri Max'ın beynine vuruşlar yapmaktadır ve bir psikolog olarak Feniçkayı incelerken bir anda sıkı dost olurlar ve Feniçka onda kadınlara olan tabularını yıkar ve kadınlara farklı bakmaya başlar. Tabii bu arada Feniçka nın bir erkeğe olan hisleri ve kendi içerisinde ki çelişkilerini Max'ın ağzından okuyucuya sunulması gayet hoş olmuş. Salome de dikkatimi çeken kendi hayatınında etkisi olduğunu düşündüğümden dolayı bir erkeğin gözünden kadına bakmayı iyi bilmektedir..
Kitabın çarpıcı yönlerinden biri de kadının 20. yy'da hâlâ bir sosyal çıkıntı olarak görüldüğünü yüzümüze vurmasıdır.Şu an ayılıp bayıldığımız Avrupa’nın içler acısı halini ortaya serer..
Okuma seklimize ve ihtiyacimiza gore incecik cok bos bir kitap gibi gozukme potansiyeline sahip olsa da arkasinda cok temel psikolojik ve sosyolojik analizler yattigini dusundugum kitaptır.Tavsiye ederim...