Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

27 Mayıs Günlüğü 1959 - 62

Ferit Edgü ve Yüksel Arslan'a Gençlik Mektupları 1957-72

Orhan Duru

Sayfa Sayısına Göre Ferit Edgü ve Yüksel Arslan'a Gençlik Mektupları 1957-72 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ferit Edgü ve Yüksel Arslan'a Gençlik Mektupları 1957-72 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ferit Edgü ve Yüksel Arslan'a Gençlik Mektupları 1957-72 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve niçin güneş her gün batıdan batar. Bir gün doğudan batsa zevkimden gebereceğim.
Ve niçin güneş her gün batıdan batar? Bir gün doğudan batsa zevkimden gebereceğim.
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir savaş ortasındaymışız gibi, yoksul, yalnız ve çıplağız.
Bir savaş ortasındaymışız gibi, yoksul, yalnız ve çıplağız.
Senin anlayacağın en sonunda yalnızlık duvarına kafamı çarptım. Bu bir hastalık gibi elimi ayağımı kesiyor, derecemi yükseltiyor. Geçenlerde bir gün —herkesten kaçtığım bir gün— parkın köşesinde durdum. Geçen otobüslere bakıyordum. Otobüsler azman yaratıklar gibi hışımla üstüme geliyor, yanımdan geçiyorlardı. Emin ol, o anda kendimi birisinin tekerleklerinin altına atabilirdim. Balıklama ve fazla acı çekmeme lüzum kalmadan. Bir an atacaktım. Bilmiyorum ne tuttu beni. Kendi kendimi büyülemiştim. Sonra ayıldım. Ayıldım, ama o gün bir sis içindeymiş gibi dolaştım. Bu günlerde sık sık böyle oluyorum.
Daha önce de yalnızdım belki. Evet öyle ya, öteden beri, küçüklükten beri yalnızım. Ama daha yeni yeni bilincine eriyorum yalnızlığın. Bu, konuşacak bir arkadaş olmasıyla giderilecek bir şey değil. Bu bir kadınla, bir dostla, zevklerin en yüksek noktasına ulaşıldığı anda bile giderilecek bir şey değil. Bu, erguvani gözlü, mistik bir yalnızlık.
Reklam
Geçen gün bir ata baktım. Şöyle kısa, duyulamayacak kadar kısa bir an. Bu at ne acayip bir yaratık, diye düşündüm. Ve bana öyle geldi ki Tanrı da atı yarattığı zaman aynı şeyi düşünmüştür.
Ama biz gene de birçok şeyleri yıkıp yeni bir bileşime ulaşmış insanlardan sayılmaz mıyız? Olsun... Yeni atılışlar için yeni yıkıntılar gerek.
Birçok şeyleri karıştırıyorum. Söylemek istediklerimi belki iyi anlatamadım. Örneğin ortalıkta dolaşan genel bir yargı var: "Klod Farer Caddesi'nin sağındaki duvar ziftle karaya boyanmıştır," diyorlar. Önce "Hayır," demek gerek. "Orası kara değil aktır, ziftle değil kireçle boyanmıştır. Hayır hayır, orası asla kara değildir. Tam ziddıdır," diye haykırmalıyım. Bakalım karşımdaki adam beni inandırmayı başarabilecek mi? Başarabilirse iyi. Ama sana söz arasında söyleyeyim. Bizim memlekette Klod Farer Caddesi'nin sağ tarafındaki duvarın kara olduğunu ispatlayacak güçte pek az adam vardır. İşte, hikaye buradan çıkıyor. Hikâye buradan başlıyor. On herif korkup "Karadır," diye bağırsa yavaş yavaş kara olduğunu kabullenmeye gidiyoruz.
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.