Fert’ten Cemaate Cemaet’ten Devlete Hicret
Hizbullah HakverdiFert’ten Cemaate Cemaet’ten Devlete Hicret Sözleri ve Alıntıları
Fert’ten Cemaate Cemaet’ten Devlete Hicret sözleri ve alıntılarını, Fert’ten Cemaate Cemaet’ten Devlete Hicret kitap alıntılarını, Fert’ten Cemaate Cemaet’ten Devlete Hicret en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah'ım! Sen beni beldelerin bana en sevgili olanına götür. Beni beldelerin sana en sevgili olanına yerleştir. Âmin.
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)
Sayfa 83 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Bunu bizzat yaşadım âşk konusunda.
Ey iman edenler! Sizin sizin hoşunuza gitmediği hâlde, uhdenize kıtal yazılıp farz kılındı. Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken o sizin için hayırlı olur. Bir şeyi de sevdiğiniz hâlde o hakkınızda şer olur neyin hayırlı neyin hayırsız olduğunu ancak Allah bilir siz bilemezsiniz.
Sayfa 42 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Tarihin tüm devrelerinde hak din olan İslâm'ı tebliğ eden ve insanları dalâletten ve zülumattan kurtarmak gayret sarfeden Allah-u Teâlâ'nın bütün peygamberlerine kendi zamanlardaki kafirler ve tağutlar aynı şekilde muamele etmiş hâşâ "sâhir, mecnun, şair" gibi yaftalarla kamuoyunun ve halk kitlelerinin gözlerinden düşürmek istemişlerdir. Kâinatın yüce Rabbi ve kalikı olan Allah-u Teâlâ sevgili Habib-i Eklemine (asm) durumu naklederek mübarek 'râkik' gönüllülerini tesliyette bulmuştur.
Bu adice yalan, iftira ve hakaret kampanyası kâfi gelmeyince ve halk yığınları üzerinde fazla tesir bırakmayınca bu sefer de fizikî işkence yollarına tevessül eden Mekke'nin canavar müşrikleri yüce Resûllullaha (asm) doğduğu beldeyi zindan ve cehennem hâline getirmişlerdir. Davasından taviz vermesi için Kureyş'in Ebu Talib'in nezdinde giriştikleri teşebbüsleri duyan ve "Allah'a yemin olsun ki üzerimde bu vazifeyi bırakabilmem herhangi birinizin güneşten bir ateş parçası kopmasından zordur. Ve güneşi sağ elime, ay da sol elime konsa bu işten (Islam tebliğinden) vazgeçmem. Ya Allah bu dini hâkim kılar yahut da ben bu uğurda canımı veririm." diye mukabele de bulunan Allah'ın Resulü'nün üzerine Kureyşli şerirler tarafından toprak atılmakta, boğazına sicim geçirilerek boğulmaya ramak bırakılmakta...
Sayfa 62 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Allah'a imanın tasdik ve kabul merkezi kalptir, denmiştir...
Sayfa 34 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Din nasihattir; Allah'a, kitabına, resulüne, müslümanların imamlarına ve bil umumuna!
Sayfa 25 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Allah-u Teâlâ şu muhteşem kâinatı bir meydân-ı imtihan olarak yarattığı gibi kâinatın bir misal-i musağğarı yani küçük âlem olan insanı da bir meydân-ı imtihan hâlinde yaratmıştır. Her iki âlemde de aynı veya yaklaşık olaylar cereyan etmekte, muhtelif zıt varlıklar fonksiyonlarını icra etmektedir. Nasıl ki kâinat milyonlarca varlıktan insanlık cemiyeti de milyonlarca, milyarlarca insandan meydana gelmişse tek başına bir insan da, muhtelif organları yerine getiren milyonlarca dokudan ve onları da meydana getiren ve müstakil bir hayata sahip bulunan milyarlarca hücreden meydana gelmektedir. İnsanın fiziki ve maddi cephesinin dışında, ruhi, kalbi, aklı ve manevî cephesi de var ki, bundaki harika ve ihtişamı tarif etmek, izahına kalkışmak beşeri gücün çok çok üzerindedir. İşte böyle maddi ve manevî yönüyle muhteşem olan insanın içerisinde gerek hücreler gerekse manevi melekeler ve cihazlar yönünden olsun dahilî (enfüsî) ve bunun dışarı yansıyan haricî (afâki) cephelerinde hak ve batıl arasında ki savaş bütün şiddetiyle sürmekte ta dünya hayatı son buluncaya kadar devam edip gideceğe benzemektedir. Sanki her hücre müstakil bir insanı temsil eden bir yapı arzetmekte böylece zıt cereyanlar tek tek veya toplu toplu hücreler elde ederek tüm bedene hâkim olma savaşı vermektedir.
Bu ıdeolojik savaş öncesi zıt cereyanlardan zayıf durumda olan cephenin bir kısım hazırlık faaliyet hazırlıkları görülmekte.
Sayfa 21 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
İslâm dini, insanların kalbini hedef olarak alır, aklı ise müdahele etmesi için istidlale çağırır. Aslında batıl ideolojilerin ve şeytani güçlerin-cereyanların tümü kalpleri elde etmeye çalışır o elde edilince bütün bedene hâkim olma yolu artık açılmış olur.
Sayfa 34 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Biz bu yiğitliği gösteren peygamberimizin değerini bilemedik.
Taif'e Islâmi tebliğ için gittiklerinde hayatının en ağır ve en acıklı günlerini yaşayan ve kimsesiz, garip bir hâlde topyekûn taarruzlara ve zulümlerle maruz kalan, tamamen takatsiz ve bîtâb düşerek bir bağa sığınan Allah'ın Resulü "Allah'ım! Zayıflığımdan, çaresizliğimden, insanlarla başa çıkamamamdan sana şikâyetçiyim. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen zayıfların Rabbisin sen benimde Rabbimsin. Beni kime bırakıyorsun? Bana yüz ekşiten yabancılara mı? Yoksa benim işime karşı başıboş bıraktığın düşmanına mı? Eğer sen bana karşı gazâp etmişsen hiç bir şeye aldırış etmem..." diye devam eden hazin duayı edince Allah'ın emriyle Hz. Cebrail (a.s) gelir müşriklerin tamamını yere geçirme teklifini sunarken O yüce Resûl: "Hayır ben Allahtan onların sülbünden yalnız Allah'a kulluk eden, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayan bir nesil çıkarmasını diliyorum." cevabını vererek kendisine bu kadar zulüm, baskı ve işkenceyi reva gören canilere karşı bir ummanı andıran şefkatini ve merhametini göstermiştir.
Sayfa 64 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Hak tanımayan ve hakkı kuvvetle bilen zalime karşı hakkın lisanı kuvvettir.
Sayfa 60 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
Asıl mücahid, Allah'a itaat uğrunda nefsi ile cihad edenlerdir.
Sayfa 15 - Emvac YayınlarıKitabı okudu