Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fıkıh ve Hadis Ya Da Doktor ve Eczacı

Yavuz Köktaş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
3. Kadınların cuma namazı kılmaması örneği Burada kadınlara cuma namazının farz olup olmamasına değineceğiz. Ama iki şeyi ayırt ediyoruz: Biri kadınlara cumanın farz olması; diğeri ise kadınların cumaya da gidebilmeleri... Konu, ameli tevâtürü ilgilendirmektedir. Günümüzde kadının cumaya gidip gitmemesi ile ilgili hadisleri ve ameli
Bazı öyle meseleler vardır ki sahih anlamı degiştirmek mümkün değildir. Dört mezhep de o konuda ittifak etmiştir. Ve değiştirilmelerine de gerek yoktur. Hırsızlığın cezasının el kesme olması böyledir. Buna “Hırsızlığa giden yolları kesin.” demenin anlamı yoktur. Kadınların dövülmesi böyledir. Darp kelimesine aslında “Evden ayrılıp seyahat edin.”
Reklam
5. Uğursuzluk inancı İbn Ömer, Hz. Âişe, Câbir b. Abdillah gibi sahabilerden nakledilen ve uğursuzluğu ifade eden şu'm lafzının geçtiği pek çok rivayet vardır. Biz sadece örnek olarak İbn Ömer rivayetlerini vereceğiz: Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayete göre, Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Uğursuzluk inancı üç şeyde var kabul edilir;
7. Bugün hadis ve usulünün en önemli işlevi her hâlde ona saldıranlar söz konusu olduğunda ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ortalık toz dumandır. Bilen de bilmeyen de konuşmaktadır. Hadis kitabında adam gördüğü bir şey üzerine hemen zayıf-uydurma etiketini yapıştımaktadır. Özellikle Kur'an'a, akla aykırı söylemi gündeme taşşınmaktadır. Bu iddiaların çoğu iddiadan ibaret kalsa da bazıları gerçekten haklılık payı da taşıyabilmektedir. İşte bunun için hadislerin ne olduğu iyice bilindikten sonra iddialar tutarsız ise cevap verilmeli; haklı ise hadisin ne olduğu ortaya konulmalıdır. Ayrıca günümüzde İslami ilimler geleneği zayıfladığı için hadisler yanlış da anlaşılabilmektedir. İnsanlar artık araştırma gereği hissetmemektedir. Kolayına kaçmakta, hemen etiketi yapıştırmaktadır. Bu da yanlış anlaşılıp da reddedilen hadislerin doğru anlam şekillerinin ortaya konulmasını zorunlu kılmaktadır.
Ayetleri herhangi bir tefsir, hadis, sünnet, amel, alim vesaireye bakmaksızın istediğin gibi tercüme ediyor, sonra da yorumluyorsun. Bu tür bir Kur'ancılık tam da modernistliğe tekabül ediyor. Hayatı, modern düşünceyi Kur'ana tasdik ettirmek... Bugün manayı anlamakta ve anlatmakta zorlanıyor musun?! Ver çağa uygun manayı, kurtul! Buna ancak “modern tahrif ” denilebilir
Sözde evrensel tefsir örnekleri
Geldik son bir meseleye... Gazâli ile meşrulaştırılan bilimsel veya işâri tefsir, günümüzde evrensellik adına savunulmakta, ve Kur'an'ın icazının ancak böyle ortaya çıkabileceği iddia edilmektedir. Evet, Kur'an'ın evrenselliğine atıf güzel, yeni manaların ortaya konulabilmesi da güzel ama böyle diyen bazıları, Kur'an'ı evrenselleştireyim derken
Reklam
) Burada ifade etmeliym ki mezhep konusunda selefilik dikkate alınacak bir akım değildir. Selefilik derken gerçi o da binbir parça... Mezheple amel edenleri de var; taklidi haram sayanları da... Taklidi haram sayanları dıkkate alarak söylememem gerekirse bu yaklaşım yanlış yapmaktadır. Zira ifadelerinden taklıdın sadece alıme değil, avama da haram olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir yaklaşım, yanlış olmasının yanı sıra fitnedir de. Bunu burada tartışacak değilim. Söyleyeceğim sadece şudur: Bırakınız avamı, bugün alimler de dahil bir mezhebe tabı olmak zorundadır. Neden? Çünkü mesela bir namazın bin hükmü vardır. Şımdi bunlar sıfırdan mı ele alınacaktır? Deliller masaya yatırılacak, yeniden mi içtihat edilecektir? İnanın, bu yapılmaya çalışırsa ömrü namaz kılmaya yetmeden ahirete intıkal eder. Dünyayı yeniden keşfetmenin bir manası var mı? Muçtehidler, bu konularda içtihatını yapmıştır. Alimlerin mezheplerin bazı içtıhatlarını yeniden değerlendirmesi başkadır; taklidi haram sayarak her bir ıçtıhadı sıfırdan değerlendirmeyi iddıa etmek bambaşka bir şeydir ve insanları da (hatta böyle dıyeni de) zora sokmaktır. Zira böyle diyenlerin de her bir ameli fıkhi hükmü masaya yatırarak yeniden içtihatla karara bağladıklarını hiç zannetmiyorum. Sadece hadisleri alt alta koyarak veya Buhari, Müslime bakarak “İşte, delil; işte amel!” demek kolaycılıktır ve usul bilmemektir. Dolayısıyla üst perdeden konuşmanın anlamı da yoktur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.