En Eski Fildişi Kuyu Sözleri ve Alıntıları
En Eski Fildişi Kuyu sözleri ve alıntılarını, en eski Fildişi Kuyu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınları erkekler gibi eğitin.
Rousseau
Freud’un çocuklarımızı severken aslında kendimizden başkasını sevmediğimizi söylediğini biliyoruz.
“Anne babanın çocuğuna duyduğu, çok dokunaklı ve temelde çok çocuksu olan sevgi, aslında ebeveynin yeniden doğan narsisizminden başka bir şey değildir.” Freud
Savaş insanlığın gaddar yüzüdür.
Freud
Sorun, kadın olmanın kendisinde değil, belli dogmalar etrafında şartlanmış bir toplumun içinde kadın olmakta.
19. yüzyılda, kadınların entellektüel ve zihinsel kapasite açısından erkeklerden daha aşağı olduğu düşüncesi hala hakimdir.
“Tabanca gibisin kuşanıp dağlara çıkarım seni.”
Hüseyin ATLANSOY
Edebiyatçı kişinin kendisiyle kurduğu bağı güçlendirdiği için o kişinin toplumsal bakışını derinleştirir. Kendisiyle düzgün iletişim kuramayan insanın toplumla sağlıklı iletişim kurması zaten mümkün değildir ve bunu edebiyat psikolojiden daha iyi bilir.
"Hepimiz kendi içimize hapsolmuş durumdayız. Yüzümüzü profilden görebilme lüksümüz bile yok. Hayatımızın rahim içinde başlaması bile belki insan olmanın kısıtlanmış olmak anlamına geldiğinin temsili."
Sayfa 109Kitabı okudu
"Fakat dil, aramızda bir köprü olduğu kadar engel de. Diğerleri, bizim kendimizi ifade etmek için kullandığımız kelimenin anlamını yorumlayarak onu ikinci kez yarattıklarında, bizim ve dış dünyanın arasındaki perde de ikiye katlanmış olur. İki kimse arasında gerçek, tam bir iletişim imkansızdır."
Sayfa 110Kitabı okudu
"Bizi çevreleyen dünyanın zannettiğimiz gibi benliğimizle bir olduğu zannını olumsuzlayarak farkına varırız kendimizin. Sonrasında da kendimizi tanımak, o zamana kadar bütün olduğumuzu zannettiğimiz durumlardan kendimizi ayırarak, yakını olduğumuz şeylere yabancılaşarak gerçekleşir. İnsan sadece yakını olduğu şeylere yabancılaşır. Bir zamanlar -bunun farkında dahi olmadan- kendimizi bir varsaydığımız şeylerden uzaklaşmadan, çevremizle yabancılaşmadan kendimizi var edemeyiz."
Sayfa 111Kitabı okudu
"(...) kişi rahatsız olduğu şeye bir şekilde zarar veremeyeceğini, ona somut bir yolla saldıramayacağını anlayınca, o şeyi önce dil üzerinden küçültmeye, yıpratmaya çalışır, dille saldırır. Dil, çok kapalı ve dılaylı biçimlerde bile olsa, onu konuşan kişinin rahatsızlığını ve çaresizliğini en sık belli ettiği yerdir. Ve bir insana, bir duruma saygınızı önce dille gösteremezseniz, sonra zaten başka hiçbir şeyle gösteremezsiniz."
Sayfa 149Kitabı okudu
"Her zaman tek yönümüzü, önümüzü görürüz. Nereye gitsek, dünyayı ikiye böleriz: önümüzdeki dünya ile arkamızdaki dünya. Geçmiş ve gelecek arasında yaşarız; hayatımıza hep bir önceki gün bıraktığımız yerden devam eder ve ertesi gün ne olacağını düşünürüz. Davranışlarımız hep bu tezatlar tarafından düzenlenir. İnsan olarak, somut ile soyut, beden ile ruh, dış ile psişik gerçeklik gibi tezatlar arasında bölünmeye hep mahkumuzdur. Bu formlardan birinde bir an için bile olsa saf halde bulunma becerimiz yoktur. Benzer şekilde, tecrübelerimizin hiçbiri de saf halde bulunmaz. hiçbir zaman tamamlanmayız. Öldüğümüzde, hiçbir zaman hayatlarımızı tamamlanmış halde bırakmayız.
Hiçbir zaman tam bir gerçek ben edinemeyeceğimiz gibi, gerçek mutluluk da hiçbir zaman saf halde bir insan deneyimi içinde bulunmaz. (...)"
Sayfa 176Kitabı okudu
Katherine Mansfield'in 1921 Mart'ında Doroty Brett'e söylediği gibi :' Hayatta güzel olan çirkin olana hep galip geliyor. Ben böyle hissediyorum. İfade etmeyi istediğim şey de işte bu muhteşem zafer. '
"Jung, bireyin kendisini grupla özdeşleştirmesi halinde birey kendisi hareket ediyor gibi göründe bile hareket edenin gerçekte birey değil, bireyin bedeninde grup olduğunu söyler."
Sayfa 266Kitabı okudu