En basit haliyle Yaşar Kemal'in fabl romanı. Orta haliyle Yaşar Kemal'in ütopik romanı.
En iddialı haliyle Totaliter Rejime attığı tokat romanı.
Aslında hepimize 1984, Hayvan Çiftliği, Damlalık Kızın Öyküsü, Tutsak Güneş gibi birtakım romanlardan biliyoruz bu tip kitapların ne anlattığını. Fakat her yazar kendi imzasını atmakla alkış alır romanından. Yaşar Kemal ise alkış değil bir tsunami etkisi yaratmış kitabında.
Genetik olarak kolayca kabul edeceğiniz bir sistem totaliter rejim( katilmayabilirsiniz saygı duyarim). Korku rejimidir en basit tabiriyle. Özgürlüğünü elinden alır, kimliğini ve dilini sana unutturur ve kendi ideoloji çerçevesinde seni sömürür. Iliğini, kemiğini kurutur.
Işte bu romanda aynı durumu hayvanları konuşturarak, fabl tadı vererek romana bunu anlatıyor. Gücünün farkında olan bir filler, elçi görevi gören ve bu arada pastadan payını fazlasıyla alan hüdhüd kuşları ve emekçi, calişkan, güçlü karıncalar.
Karıncalar çoktur ve güçlüdür fakat bu güçlerinin farkında değildir. Böyle olunca filler durumu fırsat bilir ve karınca ülkesini işgal ederek totaliter rejimin kendilerine verdiği tüm yetkileri karincalar üzerinde kullanırlar.
Bir kişi hariç. O da Süleyman peygamber döneminden beri soyu varolup gelen karıncaların piri olan demirci mesleğiyle nam salmış Kırmızı sakallı karıncadır. Her toplumun bir önderi olduğu gibi karınca toplumunun da önderi O'dur. Önder olan bu karınca asimile olmaya yüz tutmuş soydaşlarını kurtarmak ve fillerin saltanatını kaldırmak için korku rejimini yıkmak için başarılı olabilecek midir?
Yaşar Kemal gözüyle kartal avlayan bir adamdır. Kalemiyle ise yürekleri...